• İstanbul 17 °C
  • Ankara 17 °C

Çöldeki Ferahlık

Çöldeki Ferahlık
Rana Erdoğan yazdı...

Günümüz İslam dünyasında, İslam tarihi dendiğinde her Müslümanın aklına, efendimiz ve cahiliye döneminin çilesini çeken, İslam'ın kabulü noktasında yapılan işkencelere göğüs geren sahabeler gelir. Onlardan biri de sadece bir müezzin değil aynı zamanda her daim Allah resulünün sözcüsü; ilk müezzin Habeşli Bilal'dir. Çağrı ve Çöl aslanı filmlerinin senaristliğini de yapan H.A.L Craig tarafından yazılmış olan bu eser, İslâm'ın ilk yıllarını, Bilal-i Habeşî'yi merkez alarak ve onun gözüyle çarpıcı bir şekilde anlatıyor.

Eserin öncelikle kapağıyla tanışıyoruz. Kapakta kara kalemle çizilmiş eli kulağında olan bir (müezzin) Bilal figürüyle karşılaşıyoruz, bu da bize okuma yolculuğumuz boyunca Bilal'in hayatının günlük ve otobiyografik tarzlarda eşlik edeceğini gösteriyor. Eserin İslam'ı ve coğrafyanın İslamlaşma sürecini, Hz. Bilal'in gözünden, dilinden yine Bilal'in kölelik yıllarından başlatarak akıcı bir şekilde, efendimizin vefatına kadar anlatmayı sürdürüyor. Bu şekliyle eser, bir nevi efendimizin hayatını ve coğrafyanın İslamlaşma sürecini anlamak adına bizim için o dönemin aynası olma görevini ifa ediyor. Fakat esere ayna gözüyle bakarken tercüme bir eser olduğunu göz önünde tutarak yolculuğa dâhil olmakta fayda var. Çünkü yer yer çeviriden kaynaklı anlam hatalarıyla karşılaşmak mümkün. Eser, köle Bilal'in çocukluğunu, doğduğu aileyi, köleliğini ve sahibini anlatarak başlıyor. Kölelikten kurtuluş, Bilal'in efendisine isyanı sonrası, ölümüne beş kala sadece umut ve tanımadığı rabbine olan imanıyla "güneşten daha büyük olan Allah'ın," Hz Ebubekir'i Bilal'in kurtuluşuna elçi etmesiyle gerçekleşiyor. Eserde Bilal kendisini "ilk ashabın en düşük sınıfından biri" olarak tanımlar. Bu vesileyle aynı zamanda eserde sınıfsal ayrımın psikolojiye etkisini de görmekteyiz. Çünkü İslam'da siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü ve sınıf ayrımı yoktur. Devamında Bilal'in sonraki hayatında sözcüsü olacağı Allah resulüyle karşılaşması ve her daim İslam için ilk zulüm acısı çeken Müslüman olduğundan bahsedileceği müjdesini alması anlatılır. Bilal o dönemin sosyal yapısından da bahsederken peygamber kadınlara hakkını vermezden evvel onların, erkeklerin taşınır malları ve sarnıçları olduğunu söyler. Yani eserde coğrafyanın İslamlaşması, bu süreçte Müslümanların uğradığı zulümler anlatılırken aynı zamanda dönemin sosyolojik yapısı da okuyucuya satır aralarında aktarılmaktadır. Eser Bilal'in perspektifinden peygamber efendimizin hayatını da anlatması hasebiyle siyer özelliği de taşımakta. Çünkü Bilal'in hayatı ona (sav) adanmış, onun izinden yürünmüş bir hayat. Bunun yanı sıra eser siyer özelliği taşımakta ve bu tarz kitaplarda peygamber efendimizin nübüvvet öncesi yaşantısına da yer verilmesi beklenir fakat bu eserde şahit olamadığımız bir durum. Eserde yer verilen bizim de günlük hayatta karşılaştığımız durumlardan bir tanesi de Bilal'in efendimizden bir şey aktarırken imtina etmesi ve "Bugünlerde Peygamber'in dediğini söylediğimizde bu din oluyor." Şeklindeki eleştirisidir.

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/coldeki-ferahlik-k5070.html

Bu haber toplam 233 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim