• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

"Devlet Dili Türkçe" Türkçe Şûrası Sonuç Raporu

"Devlet Dili Türkçe" Türkçe Şûrası Sonuç Raporu
Türkiye Yazarlar Birliği, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile müştereken dilimizin dünü, bugünü ve yarınının konuşulduğu bir Türkçe Şûrası düzenledi.

26-27 Kasım 2021 günleri yapılan Şûra'ya, dilciler, edebiyatçılar, ilim ve fikir adamları ile hukuk, tıp, eğitim, spor gibi alanlardan konuyla ilgili çalışmaları olanlar katıldı. Şûra'da müzakere edilen başlıklarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlanarak kamuoyuna açıklandı. Bu raporu bölüm bölüm sunuyoruz.

Bu raporda Türkçe Şûrası’nda ele alınan ve müzakere edilen konularla ilgili olarak 11 başlık altında bilgi verilmekte, dilimizle ilgili meseleler ortaya konulduktan sonra çözüm yolları ve yapılabilecekler üzerinde durulmaktadır.

3. Devlet Dili Türkçe

Devlet dili, bir devletin resmî yazışmalar ve öğretim sisteminde kullanılmasını kabul ettiği dil, resmî dil olarak tanımlanmaktadır. “Devlet dili” ya da “resmî dil” kavramı için teorik olarak ilk şart, yazı dili olarak gelişmiş olmasıdır. Bu durumda her millî dilin resmî dil olarak gelişemeyeceğini düşünebileceğimiz gibi devlet dili olarak gelişmiş her dilin de sadece kendi ana dili kullanıcıları tarafından bu maksatla kullanılabileceğini söylemek mümkün değildir. Meselâ, Nijerya’da millî dil olarak Hausa, Yoruba, İgbo ve Tiv gibi diller kullanılsa da devlet dili olarak sadece İngilizce kullanılmaktadır. Yine İngilizce dünyada sadece birkaç ülkede millî dil olarak kullanılmakla birlikte, bazılarında millî dille birlikte bazılarında ise tek başına yaklaşık 59 ülkede resmî dil olarak kullanılmaktadır. Benzer şekilde Fransızca otokton olarak son derece sınırlı bir dil iken birçok Afrika ülkesinde devlet dili olarak kullanılmaktadır. Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri örneğinde olduğu gibi kanunlar önünde herhangi bir dilin devlet dili ya da resmî dil olmadığı örnekler de mevcuttur. 

Türkçenin Hunlardan beri resmî dil olarak kullanıldığı tahmin edilebilir, Selçuklu Döneminde resmî dil olarak kullanılmadığı da bilinmektedir. Anadolu’da Türkçe metinlerin 13. yüzyılın son çeyreğine tarihlendirilmesi tesadüf değildir. Osmanlı dönemine gelindiğinde ise başlangıç dönemlerinde vakıf senetlerinde ve kitabelerde Arapçanın Türkçeye oranla daha fazla olduğu görülür. 1450 sonrasında kitabelerin dilinin Türkçeye dönmeye başladığına şahit olunur. Osmanlı Devleti’nin resmen ilan edilmemiş olmakla birlikte resmî dili kuruluştan itibaren Türkçe olmuştur. Zira devlet müesseseleri her daim Türkçe yazışmıştır.

Türkiye Türkçesi açısından devlet dili ya da resmî dil olarak ilk hukukî kayıt Kânûn-ı Esâsî’dir (1876). Bu aslî metinde bilhassa 18. madde mühimdir: Tebaa-i Osmaniyenin hidematı devlette istihdam olunmak için devletin lisan-ı resmîsi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır. Türkçenin devlet dili ya da resmî dil olduğunu daha net ifâde eden düzenleme TBMM tarafından çıkarılan 1921 Anayasası’dır. Bundan sonraki anayasalarda da bu ifâde tekrarlanmaktadır.

Kanunen resmî bir dilin olması beraberinde bu dilin devlet tarafından kabul edilen standart bir şeklinin olmasını gerektirecektir. Bu çerçevede Türk Dil Kurumu’nun bu görevi üstleneceği ön görülmüştür. Kurumun Türkçenin standartlaştırılması konusunda yerine getirdiği görev burada tartışılmayacaktır. Ancak şu kadarını belirtmek gerekir ki Alman Dil Cemiyeti’nin merkezinin Wiesbaden, şubesinin ise Berlin’de Alman Meclisi bünyesinde bulunması gibi organik bir bağ Türkiye için söz konusu olmamıştır.

Türkçe, resmî dil, devlet dili, eğitim dili, hukuk dili, basın dili… gibi dilin hemen hemen bütün alanlarında kullanılmakta; çeşitli uluslararası akademik dergiler Türkçe makale yayımlamaktadır. Hatta dünyanın dört bir yanında Türkçe binlerce kişi tarafından yabancı dil olarak öğrenilmektedir.

3-1.jpg3-2.jpg

Bu haber toplam 787 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim