• İstanbul 15 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 15 °C

Dinler ve İslam

Dinler ve İslam

Hz. Peygamber, önceki peygamberlerden farklı kılan en önemli yönü İslam’ı mastar formuyla bir ilkeye bir prensibe dönüştürüp onu insanın dindarlığından (Müslüman) ayırt eden en orijinal eylemi gerçekleştirmiş son peygamber oluşudur; “Bu gün size dininizi tamamladım ve İslam’ı din olarak razı oldum.”

1. Diğer dinlerin varlığını tek başına ontolojik açıdan değil dindarla ilişkili hukuki ve kültürel açıdan olarak kabul eder (“sizin dininiz size”)
2. Din, çoğul halleriyle edyan veya diyanat formlarıyla Kur’anda yoktur aksine en tekil haliyle Allaha aittir.
3. Aynı din, kendisine Müslüman ismini veren İbrahim (as) peygambere nisbet edildiğinde Millet-i İbrahim adını alır.
4. Tümüyle bir bütün olarak insanlığın din olgusu tekil halde Allaha ait dindir; “tüm din Allahın oluncaya kadar savaşın”. Bu tarihsel açıdan da doğrudur tüm inançların başlangıcındaki din de İslamdır.
5. Bu noktada İslam’ın aldığı sıfatlar diğer dinlerin ideal anlamlarının gerçek mahallidir; O, dosdoğru yol (sırad-ı müstakim) olarak “Tao” ile, Sünnetüllah olarak Karma inancıyla Sarsılmaz Kulp ( ürve-i vüsqa) olarak Budist Sanatana Dharma ile, Sibğatallah (Allahın boyası) ile Amerikan Navaho inancıyla, Meleket’üs-semavaat/ ise Hıristiyan Regnum Cielo kavramı ile kavşak noktasına gelmekte ve onların söylemek istedikleri, ideal olarak istedikleri, kitaplarında inşa edileceğine dair vaat edildikleri şeyin kendisi, gerçek, yaşanmış formu olduğunu göstermektedir.
6. Hz. Peygamber, önceki peygamberlerden farklı kılan en önemli yönü İslam’ı mastar formuyla bir ilkeye bir prensibe dönüştürüp onu insanın dindarlığından (Müslüman) ayırt eden en orijinal eylemi gerçekleştirmiş son peygamber oluşudur; “Bu gün size dininizi tamamladım ve İslam’ı din olarak razı oldum.”
7. Kur’an’a göre statik ve ideolojik inançlar olarak dinleri değil onlara inanan ve potansiyel hidayet kaynağına dönüşebilecek dindarları anlatır; Kur’anda Yahudilik yoktur ama cemi müzekker mazi fiil ile değişmeyen bir eylemi anlattığı ellezine hadu ile ruhban kontrolündeki tanrıya, putperestliğe, babilden kudüse dönme eyleminini statikleştiren gelenekselleşmiş dindarları açık bir dille ve olumsuz yaklaşımla ifade etmektedir. “Beni İsrail” ile ise peygamberlerin güdümündeki dinamik inananları olumlu yönleri ve özellikle ilahi nimetleriyle anlatmaktadır; yine ilk dönemdeki orijinal isimlendirmeleriyle nasraniler ile sonraki dönemde onlara Romalılarca aşağılayıcı bir tavırla verilen Hıristiyan ismi arasındaki kopukluğun farkındadır.

Devamı: https://www.insaniyet.net/dinler-ve-islam/

 
 
Bu haber toplam 266 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim