Programın üçüncü gününde yazar, akademisyen Prof. Dr. Mehmet Narlı genç yazarlara “Roman Ne Anlatır” başlığı altında cumhuriyet döneminden günümüze kadar geçen zamanda romanların konusu ve yazarları hakkında bilgiler verdi.
Romanımızın en belirgin özelliğinin siyasal, sosyal, kültürel bir arka plana ve ortama bağlı olarak geliştiğini söyleyen Narlı, romanın yüzeysel değil arka planı ile okunması gereken bir edebiyat eseri olduğunu söyledi.
“Edebiyat ve Özgürlük” başlıklı konuşmayı ise günümüzün önemli öykü yazarı Emin Gürdamur, okuma ve yazmanın edebiyatla olan ilişkisini özgürlük üzerinden değerlendirdi. Okuma ve yazmanın insanı özgürleştirdiğini söyleyen Gürdamur, herkesin ne okuyacağına ise kendisinin karar vermesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasında gençlere tavsiyelerde de bulunan Gürdamur estetik bir kaygı olmadan, okuru heyecanlandırmak ve duygulandırmak için yazılan kitaplar yerine daha nitelikle eserler okumalarını söyledi.
Genç yazarlarla kurultayda bir araya gelen öykü ve deneme yazarı Cemal Şakar ise “Edebiyat Ne Söyler” konusunda konuştu. Şakar, edebiyatın insan hayatıyla ve gerçeklerle ilişkisi, iyi edebiyat ile kötü edebiyat arasındaki ayrıma ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Konuşmasında sanatın ve edebiyatın öğrenilebilir - öğretilebilir olduğunu söyleyen Cemal Şakar edebiyatın en önemli malzemesinin dil olduğuna ifade etti. Edebiyatta yeteneğin önemli olduğunu ancak okuma ve yazmanın insanın içinde var olan bu yeteneği dışarıya çıkardığını belirten Şakar, bunun sonunda edebi eserlerin ortaya çıktığına vurgu yaptı.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin gençlerin yazma yeteneklerini ortaya çıkarmak, geliştirmek; okumaya ve yazmaya teşvik etmek amacıyla gerçekleştirdiği 3 Haziran 2022 günü Yalova’da başlayan ve üç gün süren 4. Uluslararası Genç Yazarlar Kurultayı, TYB kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ın değerlendirme konuşması ile sona erdi.
Doğan, “Bu dördüncü genç yazarlar kurultayımız; tecrübe bize gösterdi ki bu faaliyeti sürdürmemiz gerekiyor. Eskiden insanlar sadece konuşurdu, yazanlar da vardı ama herkes yazmazdı. Şimdi herkes yazıyor. Sosyal medya diye bir şey var telefon, bilgisayar gibi cihazlar var herkes mutlaka o cihazların başına oturup bir iki cümle, bir iki satır yazmayı mecbur hissediyor kendini. Yani konuşmak gibi bir şey oldu yazmakta ama nasıl eskiden konuşanların içinde güzel konuşanlar, düzgün konuşanlar, hatipler varsa bu yazanların içinde de farklılaşanlar var. Güzel yazanlar var, daha güzelini ortaya koyanlar var. Biz, sizleri edibi eser yazmaya yönlendirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bir yönlendirme bir zorlama söz konusu değil.” diye konuştu.
“Genç yazarlar kurultayının faydalı olduğunu gördük. Bu faaliyet uluslararası bir mahiyet kazandı.” diye konuşan D. Mehmet Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın bazı çalışmalarından edindikleri birikimi de burada görünür hale getirmiş olduk. Önümüzdeki yıllarda yapılacak genç yazarlar kurultayında bunu geliştirerek sürdürülmeyi ümit ediyoruz. Değerli arkadaşlar programın açılışında da söylemiştik; buraya geldiğinizde başka insanlardınız buradan giderken biraz farklılaşmış olarak gideceksiniz hem de yeni arkadaşlar edinmiş olarak gideceksiniz bu bir arada olmak üçünün bir arada olmanın insanlara kazandırdığı yeni ilişkiler yeni dostlarla yolunuza devam edeceksiniz. Katkı ve katılımlarınızdan dolayı sizlere, usta yazarlarımıza ve emeği geçen arkadaşlara huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.”
Programın sonunda önce genç yazarlara katılım belgeleri verildi daha sonra toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.