• İstanbul 17 °C
  • Ankara 17 °C

Duyguların Gücü

Duyguların Gücü
“Üz”, eski Türkçede kesmek, koparmak anlamına geliyor. Üzmek kelimesi bu köke dayanır. Üzmek kesip koparılmışlığı, kırılmışlığı ifade eder.

 Üzülen kişi bir şeylerden koparılmış ve kırılmış demektir. Kişinin hedeflediği ve ulaşmak istediği şey ile arasının açılması sonucu bir koparılmışlık hali doğar. Arzulanan nesne ile insanın arasına bir boşluk (uzaklık) girer ve böylece kalpte hüzün oluşur. Arzulanan ile arzu sahibi arasında niyet sebebi ile mecazen de olsa bir birliktelik vardır. Ama istenmeyen şartların araya girmesi ile bu birliktelik bozulur ve kişi üzülmeye başlar. Üzülmek, can sıkıntısını, can sıkıntısı ise ruhun bedene sığamama durumunu ve bedenin dışına çıkma arzusunu tetikler. Bu durumda kişinin önünde iki seçenek belirir. Ya gayretini arttırıp arzulanan şeye ulaşmak için daha fazla çalışmak ya da üzüntü denizlerine gark olmak. Fakat bir de, gayret ne kadar çok olursa olsun ulaşılamayacak şeyler var. Burada ise kadere rıza gerekir sadece. İsyanın hiçbir getirisi yoktur. O halde üzülmek bir ruh durumu olup kişinin nesnelere verdiği değer ile orantılı olarak artar ya da azalır.

Günlük hayatta nesnelere çeşitli değerler yükleriz. Nesne, nesne olması sebebiyle kendinden bir değeri yoktur. Çok sevdiğimiz ve bizim için olmazsa olmaz bir şeyin değeri haliyle yüksek olur. Bazı şeylere ise hiç ya da son derece az değer veririz. Mesela tasavvuf ehli eşyaya, eşya (fani, geçici) olmaları sebebiyle hak ettikleri değeri yükledikleri için herhangi bir kayıp anında üzülmezler. Ama bir eşyaya kendini aşan bir değer (sevgi) yüklendiğinde, kişi bunun kaybı esnasında son derece üzülür. İşte eşyanın insanın üzerinde tahakküm kurması da burada başlar. Haddini aşan her değer, kaybı sonrasında üzüntü doğurur. Ama üzüntü hiçbir zaman talep edilmez. Her insan doğal olarak mutlu olmak ve sorunların kendisinden uzak olmasını ister. Dünya hayatının gerçeği ise buna izin vermez. Adeta her insanın peşinde mutluluk ve üzüntü kol gezer. Sırası gelen yüzünü gösterir. Fakat her ne kadar istenmese ve kendisinden kaçınılsa da üzülmenin de iyi yanları vardır. Öncelikle insanı kendi içine döndürür. Düşünce kuvvetini tek noktada toplamayı sağlayıp muhakeme gücünü arttırır. Motivasyonu yükselterek sorunlar karşısında cevap arama iştiyakının artmasını sağlar. İnsanın, gerçek dostlarının kim olduğunu anlamasını sağlar. Çünkü düşenin dostu sadece gerçek dosttur. O halde her bir duygunun insan hayatında önemli rolleri vardır. Kişinin kendini tanıması ve inşâ etmesinde bütün duyguların bir görevi vardır ve üzüntü de buna dâhildir. Yeter ki doğru şartlar oluşturulsun.

Devamı: https://www.edebifikir.com/deneme/duygularin-gucu.html

Bu haber toplam 186 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim