Önce ANAP iktidarları döneminde yaşadık. Olaylar, "Küskünler Hareketi" olarak tarihe geçti. Listeye giremeyen milletvekilleri hep kazan kaldırdılar. Kendi partilerine karşı hareketlenmeler içinde oldular.
Hiçbiri tutmadı; halktan itibar görmedi. Çünkü zaman zaman çok doğru mesajlar vermelerine rağmen, liste dışı kalanlar bir araya gelip adı üstünde bir "küskünler hareketi"başlatmışlardı.
57. Hükümet döneminde bir başka hareketle karşılaştık. Ecevit'in DSP'si içeriden hançerlendi. İsmail Cem, Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş gibi isimler partiyi parçaladı. Hükümet yıkıldı, Yeni Türkiye Partisi kurulup başına İsmail Cem getirildi. Hareketi başlatanlardan olan Kemal Derviş ise arkadaşlarını yarı yolda bıraktı.
Bu partinin tek başarısı Hükümet'i yıkmak oldu. İlk genel seçimde yüzde 1, yerel seçimde de bindeler seviyesinde oy aldı. Arkasındaki medya ve sermaye desteğine rağmen tarihe karışıp yok oldu.
***
Bugün de siyaset kulislerinde benzer senaryolar dillendiriliyor. Tarih tekerrür ettirilmeye çalışılıyor.
Üstelik bu defaki hedef daha büyük. Ülkede kriz değil, kaos hedefleniyor. Görüldü ki, krizler işe yaramıyor. Hükümet tarafından yönetilebiliyor. O yüzden, gelinen noktada yönetimi mümkün olmayan kaos planlarının devreye sokulmak istendiği konuşuluyor.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/emin-pazarci/turkiye-icin-kaos-planlari/haber-288593































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.