• İstanbul 15 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 15 °C

ESKİYENİ-YENİESKİ

ESKİYENİ-YENİESKİ

15. yüzyıl şairlerinden Hamdi, epigraftaki beytinde“eski bela ile yatıp yeni dert ile uyanmanın ne zamana kadar süreceğini”soruyor haklı olarak. İnsanın şu dünya çarkında nefes alıp verdikçe dertten kurtulması imkânsız gibi bir şey. Zaten insanın dünya sürgünü eski-yeni dertlerle imtihan olmaktan ibaret değil midir?

Her gice ḫaste göñül eski belāyile yatup

Her seher bir yeñi derd ile uyanmaḳ niçe bir

Hamdi Divanı, 15. yy. Gazel, 76

Eski kelimesi Eski Türkçeden beri kullanılıyor. Zaman içinde Kubbealtı Lügatine göre on iki anlam kazanmış. Bu kelimeyle oluşturulan kelime birlikleri epeyce var. Zaman içinde işlenerek bu zenginliğe ulaşmış.

Yeni Eski Türkçe yangı’dan bu şekle dönüşen bir kelime. Kubbealtı Lügatine göre yedi anlam kazanan yeni kelimesi,kelime birlikleri oluşturmada eski’ye göre biraz zayıf kalmış.

İşte dil biraz da böyle bir şey: Bazı kelimeler binlerce yıl öncesinden ya olduğu gibi ya da bazı ses değişikliklerine uğrayarak günümüze gelirken bir kısım kelimeler de geleceğe uzanma imkânı bulamaz, hemen unutulur giderler.

Bir de geçmişle ilişkisi olmayan ve ilk defa ortaya çıkan kelimeler de vardır ki bunların ortaya çıkışı iki şekilde gerçekleşir: a) Başka bir dilden aktarmayla geçiş yolu.  b) O dilin özelliklerine göre türetme-birleştirmeyle ortaya çıkışyolu.

Hayat bir nevi eskinin çekilip yeninin sahne almasından başka nedir ki? İnsan için bir umut, bir coşku ve bir umuttur bu: Her dem tazelenmek… Eskiler için yeniler gelecekte soyu devam ettirme güvencesi. Yeniler için eskiler artık dünya miadını doldurmuş, deneyimlerinden yararlanılacak ve kenara çekilmeleri beklenen kişiler.

Acaba hangisi ne kadar doğru? Acaba hangisi ne kadar yanlış? Birazcık fikir yürütelim üzerlerinde.

Her şeyden önce eski dediğimiz olmasa yeni denen hiçbir şey olmaz; bunu unutmayalım. Hiçbir kişi, nesne, kurum, fikir, duygu, hayal, tasavvur, eşya vb. kendiliğinden oluşmaz. Onları ortaya çıkaran, iradesinin bir kısmını kullanma yetisine sahip insandır. O insan yaşadığı güne kadar edindiği birikimleri, yaşadığı döneme ilişkin gözlemlerini ve geleceğe ilişkin tasavvur, tahayyül ve tefekkürlerini yoğurarak yeni şeyler ortaya koyar. Demek ki yeni, eskinin, şimdinin ve geleceğin yoğrulmasıyla oluşan bir şeydir. Bu üçünden uzak yeni, yeni değil hiçbir şeydir. Kimseye de bir şey vadetmez, geleceği kurmaz, umutları tüketir bilakis.

Devamı: https://www.insaniyet.net/eskiyeni-yenieski/

Bu haber toplam 433 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim