Biz sana ne verirsek onu kabul edecektin. Bense dünyanın iki emperyalist gücü olan Amerika ve Rusya'nın hizmetkârlığını yapacaktım. Sonuçta hepimiz hizmetkârdık Hasan. Sizler bizim hizmetkârımızdınız, bizlerse Amerika ve Rusya'nın hizmetkârıydık.
Beni en çok Hazara olman yaraladı Hasan. Hazaraydın. Dilini ve kültürü yasaklanmış bir halka mahsustun. Bizim verdiğimiz kitapları okuyacaktınız, bizim çizdiğimiz sınırların dışına çıkmayacaktınız. Bizim doğru dediğimize doğru, yanlış dediğimize yanlış diyecektiniz; çünkü biz Peştunduk, siz Hazaraydınız. Biz emir veren millettik, siz emir alan halktınız. Siz millet olamamıştınız, biz millet olmanızı engellemiştik. Sizin millet olmanız, bizi bir arada tutan Peştuni yalanların ortalığa saçılması demekti. Buna izin veremezdik. Sizin Hazara halk gerçeklerini, bizim Peştun millet yalanlarımıza feda etmek için yaşıyorduk. Öte yandan biz Peştunî, siz de Hazarayî olarak Amerikalıların, Rusların piyonuyduk. Belki benim Baba'nın yüzü Amerika'ya, senin baban Ali'nin yüzü Rusya'ya dönük olabilir. Bu gerçeği değiştirmez: Bizler biz olmadığımız için onların elinde piyonduk.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/khaled-hosseininin-ucurtma-avcisi-k5899.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.