Kimisi, "biz çoğulcuyuz" der; çoğulculuğun demokratik faziletlerinden söz ederdi.
Kimisi, "esas ilkemiz laikliktir" der, bu ilkeye uymayanlarla kol kola bile girmezdi.
Kimisi, "inançlı insanlarız, hizmet eriyiz, tamamen yerli bir hareketiz" der, görünüşte ulusalcılara, siyonistlere ve ultraliberallere uzak dururdu.
Ve en sevdikleri şey de "fark"larının altını çizmekti.
Sonuçta ne oldu?
Günü geldi ve anladık ki, yokmuş birbirlerinden farkları!
Bütün o farklı yüzler, farklı ifadeler maskeymiş meğer.
Barış süreci ve Erdoğan'ın iktidarının daha uzun yıllar süreceği ihtimali...
Ve Ortadoğu'nun yeni dinamikleri...
Hepsinin yüzündeki maskeyi düşürdü.
Altından tek bir yüz çıktı!
Ulusalcı ile "camia"dan muhafazakârı; liberal ile CHP'liyi; patronlar kulübüyle "Gezici" orta sınıf Türkleri birleştiren...
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2014/02/08/safmisiz-hakikaten































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.