Hatır Defteri, hatır gönül bilenlere ithaf edilmiş…
Bıyıklı, kitabın başında şu iki mısra ile yaklaşımını özetliyor:
Ne imtihanlar misafir ettik bilsen hiç hesapta yokken/İyi ki acılar azaltacak dualar ezberlemişim çocukken
Mahmut Bıyıklı zamanının şiirini yazıyor, hostesler, romanlar, Cağaloğlundaki Erguvan, yakın tarih, yorgun muhalefet…Kudüs, Malazgirt, Türkmendağı…
Zamane şuarası böyle şeylerle ilgilenmiyor pek. Mahmut Bıyıklı inadına günün içinden konuşuyor. Kendine söylediklerini sana, bana, ona da söylüyor.
İşte “Bana bildiğin en güzel sözü söylermisin” şiirinden birkaç mısra:
Mülteci yalnızlıklardan kurtulup seninle yürümek
Merhemin yaraya sürüldüğü andaki serinliği gibi
Aramızda uçurum yok adımlarım adımlarıma denk
Elerin elime değmese de olur denize bakarız.
Cağaloğlu İstanbul’da bir semt. Bir semte şiir yazılır mı? Neden olmasın? Sadece semt değil ki, bir de erguvan var. Bu Erguvan büyük harfle yazılıyor. Bir yayınevinin adı. Cağaloğlu, Mekki abi, Üretmen Hanı derken Birleşik dağıtım, eski gazeteler dergiler, olaylar…
Şiir dediğin hatırda kalmalı, hatıra dokunmalı. Böyle şiirler kitaplaşınca adı elbette Hatır Defteri olur.































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.