• İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 23 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 22 °C

Hayrettin Karaman'dan: Nedvî'nin Örneği İmam-ı Rabbânî ve Islahat Yöntemi

Hayrettin Karaman'dan: Nedvî'nin Örneği İmam-ı Rabbânî ve Islahat Yöntemi
Ahmed b. Abdulahad el-Umerî es-Serhendî (İmam-ı Rabbânî) aranan alim, mücahid ve rehber olarak ortaya çıktı.

İmam-ı Rabbânî Müslümanların zayıflamasını ve bundan istifade ederek ülkeye hakim olmayı ve İslam'ı buradan kovmayı kafalarına koymuş, fırsat bekeleyen Hindular'ı engelleyebilmek ve bu maksatla Müslümanların askeri ve iktisadi bakımdan güç kaybetmelerine sebep olmamak için etrafına insan toplayarak silahlı kalkışmada bulunmadı. Bunun yerine irşad ve davete devam yolunu seçti. Sonunda Ekber öldü, onun yerine oğlu Nureddin Cihangir geçti, bu hükümdar babasına nispetle daha iyi idi, İmam-ı Rabbânî ona yönelik olarak da irşadlarına devam etti. Hükümdar, seçilmiş alimlerden bir heyeti saraya alıp onlarla meseleleri istişare etmek istediğinde İmam buna karşı çıktı, 'alimler bir araya gelir saraya yerleşirlerse aralarında rekabet ve çekişme başlar bu da ülkeye zarar verir; birçok alim yerine dünyaya sırtını dönmüş, kendini dinine adamış, bilgisi sağlam bir alim yeter' dedi. Nureddin Cihangir babasının yaptığı tahribatın önemli bir kısmını tamir etti ve öldü. Onun da yerine oğlu Şahıcihan geçti. Bu şah da babasından daha iyi idi. İmam-ı Rabbânî onunla da irşad ilgisini kesmedi; adeta ipi elinde idi, duruma göre bazen gevşetiyor, bazen de kısıyordu. Şahıcihan'dan sonra tahta geçen lemgîr Evrengzîb yalnızca Hindistan'ın değil, İslam tarihinin en büyük hükümdarlarından biridir ve onun da eğitiminde, yönetiminde, İmam-ı Rabbânî'nin oğlu ve halifesi Muhammed Masum'un büyük tesiri oldu. Bu hükümdar aynı zamanda alim idi, Kur'an'ı ezberlemişti, kırk hadis toplayıp şerhetmişti. Zamanının fukahasından yararlanarak 'el-Fetâvâ el-Hindiyye' isimli büyük kitabı telif ve bunu ülkenin kanunu ilan etti. Yaptığı ıslahat Hindistan'da İslam'ın yok olma tehlikesini kesin olarak ortadan kaldırmış oldu.

İmam-ı Rabbani bir yandan sarayı ıslah ile meşgul olurken diğer yandan çevrenin sapkın felsefe, inanç ve adetlerinin, hurafe ve bid'atların İslam topluluğuna sızmasına karşı sert ve amansız bir mücadele yürüttü. Bunların başında da 'vahdet-i vücud' inancı geliyordu. Bu inanca kendini kaptırmış birçok insan sahih İslam iman ve uygulamasından sapıyordu. İmam bu inanca karşı da mücadele etti, Muhyiddin b. Arabî gibi İslam büyüklerinin hal icabı dile getirdikleri vakdet-i vücudun nihai kemal olmadığını, bir çeşit keşif hatası olduğunu, kemalin bu hali aşmakta bulunduğunu ifade etti. 

Öğrencilerinden biri ona mektup yazarak Şeyh Abdulkerim Yemenî isimli bir zatın 'Allah küllîleri bilir, ama cüz'îleri bilmez' dediğini bildirdi. Bu Yunan felsefesinden İslam dünyasına sızmış bir düşünce idi. Şeyh bu mektuba oldukça sert olan şu cevabı yazdı:

'Kardeşim, ben bu çeşit hurafeleri dinlemeye tahammül edemiyorum; Hz. Ömer'den gelen damarım (nabzım) yükseliyor, bu damarlarda dolaşan Faurukî kanım fışkıracak hale geliyor. Bunu söyleyen Yemenli Abdulkerim olsun, Taylı İbn-i Arabî olsun (fark etmez), Fütûhât-ı Medeniyye (Peygamberimizden aldığımız ilim ve feyiz) bizi Fütûhat-ı Mekiyye'ye (İbn Arabî'nin kitabına) muhtaç olmaktan kurtardı. Biz İbn Arâbî'yi değil, Muhammed el-Arabî'yi (s.a.) istiyoruz, biz Fusûs'un (İbn Arabî'nin bir başka kitabının) değil nusûsun (Kur'an ayetleri ve hadislerin) peşindeyiz.'.

24.06.2012 Yeni Şafak

Bu haber toplam 462 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim