• İstanbul 14 °C
  • Ankara 20 °C

HikâyEleştirdiklerim: İçine Açılan Anti Parantez

HikâyEleştirdiklerim: İçine Açılan Anti Parantez
"Sence o kadar kötü bir dünyada mı yaşıyoruz? Yoksa aslında dünya hiç bu kadar yaşanılası bir yer olmamıştı da bizim haberimiz mi yok? Neden Dünyadasın?" Sormazlar mı sana?

Evet, soruyor işte. İnsanların ikilem yaşadığı konular vardır ya işte o, konulara yeri gelmişken bir parantez açalım mı? Parantez içine anti parantez hikâyeleri konu alıp ikilemlerimize eleştirel bir düşünce ile ilkel beyinlerimize dönme çabası geliştirelim. Lidya Nasman'ın açtığı perspektif, nesneler; para, mektup, ayna ve hak, istek, doğruluk kavramları ve yaşam, ölüm, sabır gerçeğin tekamülü aracılığıyla insanın taşındığı yalnızlığın; kendine ve hayata bakma olanağı sunduğu mesajını vermektedir. Hikâyeleri aracılığıyla hayatta ne istediğine okurunu yoğunlaştırmaya çalıştığı gayretinden anlaşılıyor ki; Nasman, yeni düşünceler geliştirmeyi başarmaktadır. Birbirinden nefret eden insanların birbirine söylemeden haykırdığı, akıldan geçenlere şahitlik ederek, yeni bir görüşle örtbas edilenlere bir bakalım mı? Bilmem ki insanlığın amacı doğayla uyumlu olarak hayatta kalmak değil mi? Öyleyse hayvanların konuştuğunu anlamak zor olmasa gerek.

Kim korkuyu, kim şefkati seçer? Güçlü ve aciz olanlar mı? Güçlü acizi ezer. Acizlik kötülüğün davetiyesi midir? Kendi boşluğunu acizliğinle dolduramazsın. İçindeki boşluk, hikâyelerle dolacak mı ki, neden sen o boşluğa çekilmiyorsun ki? Ya da insan kendini boşluğa alabilir mi ki? Keşke. Belki. Hikâyelerin yardım edeceği belki de muhakkak. Evet, insan kendini aramaktan bir vaz geçse… Doğru okudunuz. Yoruldu insan, kendini aramaktan. Kesinlikle yorgun. Aradığını buldu mu? Hayır. E, öyleyse neden kendini aramayı bırakmıyor? Bilmiyor ki, nasıl boşlanıyor, nasıl boşluğa alır kendini aramaktan? Kendini boşluğa alıp kendine bakabilse ya. Evet boşluğa al kendini ey insanoğlu. Ve hayata, kendine ve zamana bir bak. Bu bir tür nefes almak gibi, bir tür farkındalık gibi, bir şarkı, bir hikaye dinlemek, okumak gibi… Bir anlık durak.. İşte bu duraklardan birinde bir soluk almaya olanak sunar Lidya Nasman'nın Hikâyeleştirdiklerim adlı eserindeki meseleleri.

Hikâyeleştirdiklerim'in hayatın gerçeği öğretme ya da ikileme düşülen meseleleri açıklama gibi bir amacı yoktur. O, hayatın içinde biriktirdiklerimize bir vurgu taşır bir nevi. Gerçek ile hayal arasında…

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/hikayelestirdiklerim-icine-acilan-anti-parantez-k5274.html

Bu haber toplam 180 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim