Hikâyet-i rûh efzā
(Cana Can Katan Hikâye)
Cemâlî
(?, ? / İstanbul, ? 15. Yüzyıl)
Kılduğından sonra bir kimse namâz
El götürüp Hakka eyledi niyâz
“Bir kişi namaz kıldıktan sonra ellerini kaldırıp Allah’a dua eyledi.”
Kim giceler kaluram gamdan ţaña
Bir kapu aç ey Hüdâ âhir bana
“Üzüntüden, dertten dolayı gece boyunca tan vaktine kadar uyanık kalırım. Sonunda bana bir kapı aç Ey Allah’ım!”
Hazır idi Rabia anda meger
Didi kim yapuk midur ey bî-haber
“Meğer Rabiatü’l-Adeviyye orada hazırmış. O dedi ki ‘Ey habersiz, O, senin uşağın mıdır?’”
Bak irem dirsen gınâdan câha sen
Sîm ü zer derdiyle düşme çâha sen
“Sen zenginlikten daha yüksek makamlara çıkmak istersen altın ve gümüş derdiyle yola çıkma.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.