'Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan'
dizeleri ile Baudelaire'in,
'O Mort, vieux capitaine, il est temps! levons l'ancre'
['Ey Ölüm, yaşlı kaptan, vakit geldi! demir alalım']dizeleri arasındaki benzerliğin bir 'intihâl' sayılıp sayılmayacağı sorgulanabilir; ama ben bu yazımda bu benzerliğin, aynı bağlama gönderme yapıyor olmalarına rağmen, bağlamın gizlenmişliği ve açıklanmışlığı açısından 'intihâl' sayılmayacağını göstermek istiyorum.
Dikkat edilirse, Baudelaire'in dizelerinde 'yaşlı kaptan'ın Ölüm ve 'vakit geldi[ği] için 'demir al[mak] durumunda olan geminin 'yolculu[ğunun] ise nasıl bir yolculuk olduğu bellidir. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, Baudelaire'in yaşlı kaptanla 'Ölüm' arasında kurduğu metaforik ilişki, daha başından itibaren, bu 'Yolculuk'un Ölüm'le ilgili bir yolculuk olduğunun bağlamsal olarak açıklanmışlığını gösterir. Baudelaire'de bu yolculuğa ilişkin bir belirsizlik [müphemiyet; ambiguity] yoktur.
Yahya Kemal'in 'Sessiz Gemi'sinin yolculuğunun nasıl bir yolculuk olduğu konusunda herhangi bir açıklık bulunmuyor. Bağlam, gizlenmiş, o yüzden de şiir, bağlamsal belirsizliği dolayısıyla, çoğul okumaya açık duruma gelmiştir. 'Sessiz Gemi'nin bir Ölüm yolculuğu oluşu, Baudelaire'de olduğu gibi açıkça verilmiş değildir; olsa olsa şiirdeki şiirsel işaretlerin böyle bir bağlamı imâ ettiği söylenebilir,- ama bu imâ, şiiri çoğul okumaya kapatmaz! Oysa, Baudelaire'in şiirinin o bölümünün çoğul okumayı mümkün kılmadığını görüyoruz -ki bu fark, aradaki ilişkinin 'intihâl' değil, metinlerarasılık ilişkisi olduğunu gösterir.!































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.