Dilin aynasında değeri görebilmemizi sağlayan bütün eylemler; yani yazmak, okumak, dinlemek, anlamak ve düşünmek: Dilin aynasından değeri gösteren eylemlerin bütünüdür. Tüm eylemleri yapanlar ve halâ manaya varamayanlar değere körelmişlerdir. Değere körler, çünkü arzuyu canlı tutan eylemleri değersiz görürler. Şiirler, her şeyde bir değer olduğunu söze döker. Okurun içine değeri yansıtarak mısra mısra arzuyu canlandırır. Önce hayal iken, Hülya Adamı aracılığıyla şiir olur arzular ve insanın yaratıcılığının hududunu yıkarak eyleme dönüşür. Anlama ve anlaşılma arzusu kör gelinen bir değerdir. İşte bu değer körlerinin gönül gözünü açma gayretine giren, bir Hülya Adamı olan Ercan Yılmaz, geçmişten günümüze kendi gibi hülya adamlarının hülyalarını okura, anlama ve anlaşılma arzularını uyandırarak kazandırmaktadır. Kendi gibi değeri gören gönül gözüne sahip hayal aktarıcılarının en güzel hülyalarıyla okuru kavrar. Şiir deneme, deneme şiir birlikte bir aktarımın kazandırıldığı eserde, özenle derlenmiş seçkin şiirleri hayal aktarımı olarak addedebiliriz. En başında: Dostlarıma... ithafı gelir. Emil Cioran'ın "Gerçek bende nefes darlığı yapıyor." sözleri ile devam eder. Değere kör olanlar, gerçeği görmezden gelenlerin ta kendisidir. Sözünü ettiğim bütün eylemler: okuma, yazma ve düşünme eylemiyle canlandırdığımız arzu, şiir üzerinden dilin aynasını aşkla cilaladığına okuru, tanıklık ettirir yazar. Değeri görerek manaya dalmak isteyenlere; Hayal Adamı Ercan Yılmaz, şiir ile ayna tutar. Ercan Yılmaz, okumakla yaşamanın, algıyla imgenin, düşle gerçeğin şiirle bir arada olabileceğini ispatlamak için eseri Hülya Adamı ile bütün eylemlere arzu vererek okuru arzunun önemine yöneltir.
Çok yönlü eylemler, mesela; hayali yazmak, üzerinden şiir dilinin değerini okura açar. Hayal eylemini yazıya döken Hülya Adamı'na dönüşür şair ve yazarlar. Bu şairler üzerinden aktardığı deneme ve şiirleri ile okur, anlama ve anlaşılma arzusuna kapılır. Anlamın gerçeğin ta kendisi olduğunu görür. Hayat kısadır; hakikat ise engindir, kavramını okura kazandırır. Kendi hülyasını işlediği şiirleri ile değere dikkat çeken şairleri belirtir. Eseri üzerinden okura zanaatı olan hayal aktarmanın şiirle mümkün olduğunu eseriyle kanıtlar, Ercan Yılmaz. Yaşayarak, okuyarak, düşünerek hissederek değeri gören Hülya Adamı, koyulduğu hayal eyleminin içinde oluşturduğu hülyaları içtenlikle şiire dökülebildiğini gösteriyor. Aslında yaşama eyleminin dışında oluşan hayal âlemini yazıya dökebilen hülya adamları, dilin aynasında değeri aşk üzerinden görebiliyor ve edebiyat üzerinden okura gösterebiliyor. Örneğin: "Sizin sahillerinizde, o denize bırakarak, o lodos dalgalarını seyrederek, benim gençliğimde şimdikinden çok az verimli olan meyve bahçelerinde dolaşırken ilk şiirlerimi tasavvur ettim ve edebiyattan başka bir şey yapamayacağımı anladım. Yavaş yavaş bir hülya adamı oldum." Diyen, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/hulya-adaminin-hayal-eylemi-k5007.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.