Duayen gazetecilerimizden Selahaddin Eş Çakırgil bir sohbeti sırasında anlatmıştı.Önce O'ndan nakille olayı anlatalım: Dostoyevski'nin bir kitabında şöyle bir bahis vardır: Ortaçağda Avrupa'da bir kasabada derebeyinin zulümleri altında inleyen köylüler her gün kurtarıcı olarak İsa Mesih'i beklemekte ve bunun için sürekli kasabanın rahiplerine gitmektedirler.Zulüm altında inleyen köylülerin sürekli kendilerine gelmesi ve İsa Mesih için kendilerinden yardım istemeleri rahiplerin işine yaramakta her duadan sonra köylülerden kopardıkları yardımlarla küplerini doldurmaktadırlar.
Hikaye bu ya; Bir gün garip bir şey olur. İsa Mesih gökten süzülür ve kendisini çağıran Hristiyanların arasına iner. Adamlar önce inanmazlar. O sırada bir rahip gelir. Bir görevli çağırır ve. İsa Mesih'i hapse attırır. Sonra karakolda yanına gider ve “Ben inandım, sen, İsa'sın. Ancak sen şimdi gelirsen bizim işlerimiz karışır.Sana vereceğimiz iş ve görev yok. O yüzden, tez zamanda nasıl geldinse, öylece geri dön” der.
Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/ayasofya-ve-politik-ruhbanlar-makale-47335
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.