Cemaat yapılanmaları ve sosyal olaylar, toplumlarınn sosyolojik değişim ve dönüşümünün benzeşen paradigmalarıdır. Gerek kendi ülkemizde ve gerekse başka ülkelerde ortaya çıkan cemaat yapılanmaları o toplumun sosyolojik birer yansımasıdır.
Bu anlamda analiz edildiğinde ülkemizde de son 150 yıl boyunca yeni bir sosyolojik cemaat yapısının ortaya çıktığı bir vakıadır. Toplumsal gelişmeler ve dinamik, ruhani olanı reddeden, Pozitivizme inanan yeni bir cemaatin doğumuna şahitlik etmiştir.
Dönemin Sadrazamı Mustafa Reşit Paşaya bir mektup yazarak “Kuran'ı bırakın. Onun yerine insanın aklını ve doğrularını koyun!” diyen Ogüst Kont'un bu arzusu bu topraklardaki sahiplerini bulmuştur.
Nihayetinde ülkemizde; itikaden; seküler laik hayat tarzına iman eden, ameli olarak; namaz oruç gibi dini reflekslerden uzak kalan, içki tüketmeyi hayat tarzı edinmiş, kadın-erkek konusundaki mahremiyet konusundan hoşlanmayan, aksine her mekan ve ortamda kadın erkek birlikteliğini bir yaşam biçimi haline getirmiş, kendi dünyevi kutsalından başka hiçbir kutsala değer vermeyen epistemik bir cemaat oluştu.
Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/postmodern-bir-biat-cemaati-olarak-kemalizm-makale-50754
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.