• İstanbul 16 °C
  • Ankara 20 °C

Huzurun Tarifi Yok yahut Huzursuzluğun Tarifi Çok

Huzurun Tarifi Yok yahut Huzursuzluğun Tarifi Çok
Huzur nedir ki? Bilsek bile huzur nasıl tarif edilebilir ki? Tarif edilebilen huzur nedir ki?

 Edebildiğimiz kadarıyla huzurun tarifi, insanlığa anlam uyandırabilir mi? Huzurun insanlık için önemini doğru anlayabiliyor muyuz? Zıtlıklar bu anlamı doğurması için var; öyle değil mi? Huzursuzluğun varlığı huzuru anlatmaz mı? Benim için huzur okumaktır, mesela. Bu tarifime göre: Sizlerde de huzurun anlamı doğdu mu? Sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı; kitaba sarılmaz mıydınız? Bence her şeyin en iyi tarifini zıddıyla edinebiliriz. Böylece huzuru anlamlandırmanın tek yolu da huzursuzluğu yaşamaktan geçer.

Her insana göre huzurun tarifi ve anlamı değişse de neden olduğu çağrışımların, toplumun yozlaşması ve insan ilişkilerinin kopuşuna mani olacağı kesindir. İnsanlar tarafından huzurun tarifi ancak huzur bulduklarında doğru anlaşılacaktır. Bu zıtlıkları ve farklılıkları dikkate alarak, insanlığın huzuru anlamlandırmasını sağlamayı gaye edinmiştir, Şeyda Başer Eroğlu. Bu gayretin: Zamanın Dışında ve Zamanın İçinde bölüm başlıkları altında; on seki öyküde gözlemlemektesiniz. Öykülerinde ana tema olarak yer verdiği tarifsizliği; Huzurun Tarifi Yok adlı kitabıyla okurun dikkatini çekmektedir. Dili, üslubu ve okunurluğu edebi zevk barındırırken, kullandığı teknik detaylar ile estetik zarafet yakalanmaktadır. Bu tekniklerden birinde; sadece nokta kullanarak derdimizi anlatabildiğimizi gözlemliyorsunuz. O halde, niçin daha fazla noktalama işareti kullanmak zorundayız? Diye sorgulamaktan kaçınamıyorsunuz. Modern tekniklerin farklı öykülerde barındırdığı, toplum gerçeklerinin çarpıcılığı, okura cazip düşünceler katarken huzurun okura göre tarifi olduğu da görülür. Zenginliği içerikte görürken, zıt karakterlerin varlığıyla; farklılıklarımızın modern dünyamızı nasıl yeniden şekillendirmekte olduğunu deneyimleme olanağı sunulmaktadır.

Huzurun peşine niçin bu kadar düşüyoruz? Hiç düşündünüz mü huzur bizim için ne kadar önemli? Bu önemin öykülerle sunulması okurda, huzura uyanış sağlamaktadır. Geçekliğin ajitasyonu saf dışı bırakılarak; çok sesliliğin etkisinin tercihlerde duyarlılığa dönüştürücü etkisi kullanılmaktadır. Kelime zenginliğiyle dikkatleri üzerine çeken dili, kurmacanın sınırlarını genişletecek yeniliğin doğuşuyla okuru kuşatmaktadır. Gözlemlediğim bir unsur; okurken kendimi ne zamanın içinde, ne zamanın dışında, ne geçmişte, ne gelecekte, ne de şimdide hissediyor olmamdı. Zaman mefhumundan sıyrılmış, sonsuzluğa meftundum. Bu, huzurun tarifiydi.

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/huzurun-tarifi-yok-yahut-huzursuzlugun-tarifi-cok-k4920.html

Bu haber toplam 854 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim