Sanat, güzelliğe işaret etmektir…
Sanatkâr, iyi ve güzel olanı ortaya koymak, güzellikleri yaymak için çabalar.
…
Din-Sanat ilişkisine dair
Bütün dinlerin gayesi, güzelliği inşa etmek olmuş. Her din kendi Tanrı tasavvuru içinde, güzelin peşine düşmüştür.
Sanatın menşei dindir… Söz, musiki ve raks gibi sanatlar, dini ayinlerde ortaya çıkıyor.
Dini ayinleri huzur ve huşu içinde icra etmek için tapınaklar, mabetler yapılmış. Mimari, böyle gelişmiş. İnsanlar korunacakları, barınacakları yerleri inşa ederken mütevazı, ama mabedi kolektif şuurla inşa ederken daha itinalı, estetik davranmışlar.
Mimari, tezyini sanatları, resmi, heykeli teşvik etmiş… Semboller oluşmuş.
Antik kentlerde konutlardan ziyade geride mabetlerin, tapınakların kalması buralara olan ilgiye işaret eder.
Din adamı, sanatkârdır. Ta başından beri bu böyledir… Şaman, şair, musikişinas ve rakkas idi. Mabedi de inşa ederken oraya sembolleri o koydu.
Manastırlarda mimarlar, ikonları yapacak, kiliseyi süsleyecek, ressamlar yetişti… Bunlar hem rahip hem de sanatkâr.
Bu durum bütün, sadece semâvî dinlerde değil, beşerî dinlerde de böyle…
…
Sanatın, güzelliği tasvir ve tavsif, güzel olana dikkati çekmek ve güzellikleri yaygınlaştırmak gibi görevlerinin yanında;
- Dini bilgi, dini duygu ve dini düşünceyi kültüre dönüştürmek, geniş kitlelere ulaştırmak için bir vasıta olmuş…
- Toplum düzenini sağlamak, insan zihnini inşa etmek ve değerler oluşturmak için vesile olmuştur.
İslam’a dair
“Allah indinde din İslâm’dır.” (Âl-i İmran, 3/19)
“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.” (Maide, 5/3)
Tekâmül eden, tamamlanan din… İslam, barış ve güven. Bu dinin esaslarına, Kur’an’ın manasına ve Hz. Peygamber’in önderliğine teslim olursan, kendi kendinle, toplumla ve kâinatla barışık olacaksın.
İslam, Allah’a iman, Ahirete iman, hesaba iman…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.