İnsanın kendi serüveninde, kendinde var olan tüm kötülükleri, kötü düşünceleri, kötü davranışları tespit etme ve bunlarla baş etme, üstesinden gelme yahut üstünden atma uğraşı olan isyan ahlakı, kişinin kendi kendisiyle olan mücadelesine dikkat çeker. Esasında bir kölelikten kurtulma, esaretle savaşma ve özgürlüğün yani kul olma bilincinin değerini ortaya koyar. “İsyan, içindeki sesin mahkûmu olan insanın, bu esaretten kurtulması için mücadele etmesidir. Egoist ve bencil isteklerini yerine getiren sorumsuzluk anlayışını terk edip, evrenselin, sonsuzluğun isteklerine amade olmasıdır.” İsyan etmek, bu anlamda, insan olmak demektir.
İnsan olmak ve insan kalabilmek için insanın kendini sürekli sigaya çekmesi gerekir. Kendini sorgulamayan insanın başkasını sorgulama hakkı yoktur. İnsanın pişmesi, ancak böyle mümkündür. Yunus Emre’nin “kendini bil” emrinin oluşabilmesi için, Topçu’nun isyan ahlakına sahip olmak gerekir.
Asaf Halet Çelebi’nin “İbrahim” şiirinde belirttiği gibi isyan ahlakı için içimizdeki putları devirmemiz gerekir: “İbrâhîm, içimdeki putları devir, elindeki baltayla” der Çelebi. İnsanın içindeki putlarını elindeki baltayla devirebilmesi için birincisi putun, ikincisi baltanın farkına varması gerekir. İsyan ahlakı baltamız, putlar da isyan edeceğimiz kötülüklerimizdir.
Devamı: https://www.maarifinsesi.com/2021/09/26/isyan-ahlakindan-ahlakin-isyanina/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.