KADIKÖYÜ

KADIKÖYÜ
İstanbul’un fethinden sonra kentin ilk belediye reisi (kadı) olarak atadığı Hızır Çelebi’nin, Sultan Fatih tarafından kendisine bahşedilen köyü idi şimdiki Kadıköyü, yani “kadı’nın köyü”!

 Burada yaptırdığı küçük camisi de şimdiki meydana yakın Osman Ağa Camisi’nin yerindeydi. Nasreddin Hoca’nın kızının torunu olduğu söylenen Kadı Hızır Çelebi’nin mezarı ise, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın (İMÇ) içindedir. Kadıköyü Çarşısı’ndaki Osman Ağa Camisi 17. yüzyıl başlarından kalma, bölgenin en önemli eserlerinden biridir. Yanındaki Sürmeli Ali Paşa Çeşmesi ise 1732 tarihlidir. Aynı kişinin bir diğer çeşmesi de çarşı içindedir. Altıyol’a çıkan caddedeki Osman Ağa Çeşmesi ise 17. yüzyıldandır.

Çok sayıda Rum ve Ermeni kiliselerinin de görüldüğü Kadıköyü’nde, özellikle 19. yüzyılda, Suadiye’ye dek, yeşillikler içinde geniş çiftlik arazilerine sahip paşa konakları görülürdü. 1930 yılında ilçe statüsünü alan Kadıköyü’nün tarihî geçmişi İstanbul’dan bile eskidir ve MÖ 680’lere dek iner. O zamanlar surlar içindeki bu kente “Kalkedonia” derlerdi. Kent surlarının tam güzergâhı kat’i olarak bilinemese de, bazı kaynaklar bu surların güneyden Mühürdar sırtlarına, doğu yönden Altıyol Tepesi’ne, kuzeyden ise Yeldeğirmeni civarına ulaştığını kaydetmişlerdir.

Kadıköyü yakasının önemli yükseltilerinden olan Kayışdağı’ndan çıkan ünlü Kurbağalıdere çevresindeki Kuşdili Çayırı, Hasanpaşa-Uzunçayır, Moda Çayırı, yakın tarihlere dek İstanbul’un en çok tercih edilen mesire alanlarından birkaçı idi. 5. yüzyılda İstanbul kara surlarını yaptıran Doğu Roma İmparatoru II. Teodosius da bir süre Kadıköyü’nde oturmuştu. (Sayfa 416)

MODA

Kadıköyü ile Fenerbahçe arasındaki bir burunda yer alan bu ünlü sayfiye semtinin adı, batı modeli bir yaşam tarzını ve onların “moda” sını izleyen bir zümrenin varlığından gelir. Bir zamanlar Kadıköyü yakasının en gözde yazlık mekânlarından olan Moda’nın adı konusunda, “surlar içindeki kara” anlamına gelen “motta” sözcüğünün kullanıldığı da söylenceler arasındadır. Daha çok aristokrat gayrimüslimlerin, Levantenlerin, İngiliz ailelerin yeğledikleri ve çeşitli güzel köşkler inşa ettikleri harikulade deniz manzaralı bu semtin büyük bölümü çayırlıktı o yıllarda. Hatta avcılık bile yapılırdı bu Moda çayırlıklarında. Derler ki, Belgrat ormanlarından önce, avcılık Kadıköyü’nde başlamıştır! Burada yaşayan Cihanoğlu isimli avcı, bu yöreyi “çifte” tüfeği ile tanıştıran ve avcıları örgütleyen kişiydi. Atatürk bu haberi alınca Cihanoğlu’nu Ankara’ya davet etmiş ve avcılığı geliştirmesi konusunda çalışmalar yapmasını söylemişti ona. Buna göre Moda, ilk avcılık sporunun başladığı yer olarak da kabul edilebilir. Atatürk’ün de çok sevdiği ve sıkça ziyaret ettiği Moda’nın ünlü deniz kulübü günümüzde de varlığını sürdürür. 1930’larda Tekel kibritlerinin kullanımını teşvik etmek için çakmaklar devre dışı bırakılmış, Atatürk de örnek olsun diye altın çakmağını bu kulübün önündeki Moda koyunda denize atmıştı.

Devamı: https://www.edebifikir.com/kitap/kadikoyu.html

Bu haber toplam 250 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim