Yeni açılan bu Enstitünün lokomotifi Celaleddin Ökten Hoca’dır. Ömer Nasuhi Bilmen, Mahir İz, Üsküdarlı Hafız Kurra Ali Efendi, Ahmed Davutoğlu, Ali Nihat Tarlan, Bekir Sadak, M. Zekai Konrapa, Nihat Sami Banarlı, Kemal Edip Kürkçüoğlu, Celal Saraç, Nihad Çetin, Halil Can, Yaman Dede gibi üstadlardır.
İstanbul YİE’nin açılışından sonra, İmam Hatip Okulları’nın da idari/kadro ve eğitim programlarını yürütmek için Bakanlık bünyesinde Din Eğitimi Dairesi kurulur ve genel müdür olarak da Kemal Edip Kürkçüoğlu tayin edilir.
Enstitü yeni kurulduğu için ders programları, programların muhtevası konusunda müzakereler yürütülmekte, teklifler alınmaktadır. Zamanın Din Eğitimi Dairesi Genel Müdürü de bu hususta Muhammed Hamidullah’ın da fikrini sorar. Hamidullah, bu isteğe binaen Paris’ten uzun bir mektup yazar. Adı geçen mektup, bir dönem Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’nde görev yapan merhum Cemal Cebeci tarafından kayda geçirilmiştir. (Doksanüç Yılın Ardından, s. 151-160)
Mektup, çok az kişinin bilgisi dahilinde kalmış olmalı ki Hamidullah’ın eserleri içinde yer almamıştır ve ehlince de tartışılmamıştır. Bu mektup aslında Türkiye’deki dini eğitimin geçirdiği serencamın ve arayışların da tarihidir.
Mevzu, yeni kurulan YİE’nin dersleri, derslerin muhtevası, kaç yıl okutulacağı gibi hususlardır. Bu husus, enstitü çevresinde, siyasiler arasında, basında, dini hayat ve tahsil ile ilgilenen çevrelerde tartışılmış ve son nokta vurulmamış olmamalıdır. Din Eğitimi Dairesi’nin Genel Müdürü Kemal Edip Kürkçüoğlu da yetkili merci olarak Hamidullah Hoca’dan fikrini sorar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.