• İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 16 °C

Kendisine biçilen rolleri red eden Türkiye

Kendisine biçilen rolleri red eden Türkiye
Bugün dünyanın önde gelen düşünürleri yenibir paradigmanın eşiğinde olduğumuzda hemfikir. Peki tüm bu hikayede biz neredeyiz?

On dokuzuncu yüzyıl “evrensel”in çağıydı. Aydınlanma’nın kendinden emin, mütekebbir rüzgârını arkasına alan Batı, kendisine atfettiği üstünlükleri kainatın tamamının kanunu olarak duyurdu. Öyle ki bu dönemde yazılan, gerek siyasi gerek felsefi, tarih kitaplarında Batı tarihin ilerlemesinin son durağıydı. Halen bu yüzyılın gölgesi üzerimizde, Batı’nın ebedi zafer naraları kulaklarımızda. Evrensel, millinin, tikelin, kültürelin karşısında konumlanır.

Gelgelelim, evrensel olarak kendini tanıtan bu heyula da bir yerin kültürüdür. 20. yüzyılın bağımsızlık ve sömürgesizleşme mücadeleleri, hem sahada hem de fikriyatta bunu göstermiştir. Millî olana, milliyet şuuruna yer açabilmek için Ziya Gökalp’ten başlayarak münevverlerimiz büyük kalem savaşları verdiler.

Ne var ki, evrensele geri adım attıran millî kurtuluş mücadeleleri devrini müteakip, 1970’lerle başlayarak “küreselleşme” rüzgârı başladı. Artık Batı evrensellik iddiasında değildi, daha mütevazı ama kurnazca dünyanın küreselleşmesinde, müşterek bir dünya kültürünün oluştuğundan dem vurdular. 70’lerde başlayan bu söylemler Sovyetlerin çöküşüyle beraber amansız bir şekil aldı, 90’larda sınırların kalktığı, serbest ticaretin büyük bir küresel refahyaratacağı teranelerini her yerde duyardık. Geçen 30 yılda dünya daha da eşitsiz, uluslararası toplum daha da sorumluluktan kaçar hale geldi. Kültürel küreselleşme hülyaları, evrenselci hırçınlıktan farklı olarak, yerele saygılı göründü.  Küreselin çağında yerel folklorik bir detay, turistik bir ilginçlik derekesine düşürülmüş, halkların mazisinden ‘saygıdeğer’ bir vesika olarak tasavvur edilmiştir. Küreselleşme geçmişin yerel-milli bağlılıklarından kopuşu salık verir.

Devamı: https://www.insaniyet.net/kendisine-bicilen-rolleri-red-eden-turkiye/

Bu haber toplam 224 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim