• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Kraliçenin inanılmaz ölümü!

D. Mehmet DOĞAN

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabet neredeyse benim yaşım kadar saltanat sürdü! Onun bugüne kadar en uzun tahtta kalan hükümdar olduğu söyleniyor. Bense asıl rekorun Veliahd Çarls’da olduğunu düşünüyorum. Kendisi benden bir yaş küçük ve dünya tarihinde veliahd olarak ihtiyarlayan tek şahsiyet belki de o!

Hayatımız boyunca o kadar çok cumhuriyet propagandasına maruz bırakıldık ki, bizim örnek aldığımız Avrupa’da çok sayıda krallığın neden devam ettiği üzerinde düşünmedik bile. İspanya’dan başlarsak, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç…Bazı ufak tefekler de var ama bu kadarı yeter.

İngiltere (Birleşik Krallık) için “imparatorluk” demek daha doğru. Bu ada devleti en az iki asır dünyanın hükümran gücü oldu. Dünyanın büyük bir kısmını sömürgeleştirdi. Sömürge imparatorluğu olarak kanlı bir tarihi var.

Osmanlı İngiliz ilişkileri 1. Elizabet döneminde başlamıştı. Kanuni’nin vefatından sonra 2. Selim tahta geçmiş, ondan sonra da 3. Murat hükümdar olmuştur. 3. Murat devrinde İngiltere’yi Osmanlı Devleti ile yakınlaştıran Katolik İspanya ile çatışmadır. Osmanlı Devleti’nin Fransa’yı destekleme sebebi de işte bu Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nu dengelemek içindir.

8. Henri, ölen ağabeyinin karısı Aragon Kralı 2. Ferdinando ve Kastilya Kralicesi 1. İzabel’in kızı Katerina ile evlenmiştir. Katerina, Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlken’in teyzesidir. Henri’nin başka bir kadınla evlenmek istemesi mesele olmuş, Papa Henri’nin boşanmasına cevaz vermemiş ve Henri de Papa’ya kızıp Anglikan mezhebini icad etmiştir!

Bize laiklik telkin eden İngiltere’de din devlet birliği vardır, yani krallar kraliçeler aynı zamanda İngiliz kilisesinin de başıdır!

İngiltere için “imparatorluk” dedik. Bugün yer yüzünde Japonya’yı saymazsak tek imparatorluk İngiltere’dir. İngiliz imparatorluğu 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’daki bütün imparatorlukları safdışı ederek, tek kalmıştır. Rus Çarlığı Sovyet devrimi ile yıkılmış, Avusturya-Macaristan ve Alman İmparatorlukları da İngiltere ile Fransa’nın baskılarıyla ortadan kalkmıştır.

Ya Osmanlı İmparatorluğu?

Bu bahis uzun sürer!

İngiltere bizim aydınlarımıza 20 yüzyılın başlarından itibaren imparatorlukların modasının geçtiğini telkin etmiştir. Hatta 2. Meşrutiyet’in ilanından ve 31 marttan sonra cumhuriyete geçilmesini beklemiştir. Sultan Abdülhamid’in dizginler ele almasından sonra İngilizler Hilafeti de temsil eden Osmanlı Devleti’nin bir numaralı düşmanı olmuştur. Osmanlı Devleti’ni yıkmak, hilafeti yok etmek için Rusya ve İngiltere ile ittifak kurmuş, daha sonra bu ittifaka İtalya da katılmıştır. İngiltere çok başarılı bir İngiliz oyunu ile Osmanlı Devleti’ni de ortadan kaldırmıştır. Millî Mücadele devam ederken İngiliz temsilcileri Anadolu’da Yunan’a karşı mücadele edenlere sürekli cumhuriyet telkininde bulunmuş, İstanbul’daki temsilcileri de Padişah’ı destekliyormuş gibi yapmışlardır.

Anadolu’ya vekalet savaşı için Yunanı çıkaran İngilizler Lozan Konferansı’nda onları galipler safında oturturken, bize mağlup tarafta yer vermişler, biz de bunu kabullenmişizdir. Konferans İngilizlerin istedikleri sonucu istihsali ile neticelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, tek parti devrinde İngiliz siyasetine paralel ve onları rahatsız etmeyecek bir siyaset takip etmiştir. Hatta onların husumetini çekmemek için Çanakkale zaferini kutlamaktan bile imtina edilmiştir. 

İngiltere Kralı 8. Edvard’ın 1936 eylülünde İstanbul’a gelmesi çok propaganda mevzuu yapılmıştır. Edvard esasen Türkiye’ye resmî bir ziyaret için gelmemiştir. Sonradan uğruna tahtı terk edeceği hanımla bir Akdeniz turuna çıkmış, bu arada Çanakkale’ye ve İstanbul’a da uğramıştır. Bu ziyaretten Atatürk’e pay çıkarmak isteyen uyduruk tarihçilerimiz bu hadiseyi ballandıra ballandıra anlatırlar.

İşen esası, Edvard 29 ocakta tahta çıkmış, Türkiye’ye geldikten birkaç ay sonra (11 aralık 1936’da) tahtan çekilmiştir. Yerine 6. Corc tahta çıkmış, 1952’de onun ölümü ile kızı Elizabet 2 İngiltere kraliçesi olmuştur..

Hep kafama takılan şudur: Dünyanın en güçlü ve demokratik ülkesi olarak bilinen İngiltere neden imparatorlukda ısrar etmiştir. Hatta bizi örnek alıp neden cumhuriyet ilan etmemiştir?

Yine bir türlü cevaplandıramadığım sorulardan bir de şudur: Neden krallık olan İngiltere’de demokrasi işlemiştir de cumhuriyet ilan eden Türkiye’de demokrasi sözkonusu olmamıştır?

İngiltere imparatorluğu dağıldıktan sonra üzerinden güneş batmayan imparatorluğun sömürgeleriyle bağı, kral/kraliçe üzerinden sürmüştür. Britanya Milletler Topluluğu’na 37 ülke üyedir. Bunların 14 tanesi, her ne kadar bağımsızlarsa da İngiltere kraliçesinin hükümranlığını tanımaktadır. Hatta bundan 30 yıl kadar önce Avusturalya’da İngiltere’den ayrılmak veya bağlı kalmak oylaması yapmış, İngiltere’ye, kraliçeye bağlı kalma büyük oy çoğunluğu ile kabul edilmiştir. Bu ülkelerde Kraliçenin tayin ettiği bir genel vali bulunur. O ülkenin yöneticileri bu genel valilere bağlılıklarını teyid ederler.

Bizim sapısilik siyaset bilimcilerimiz her fırsatta “İngiltere’de kralın, kraliçenin yönetimde bir rolü yoktur, semboliktirler” der dururlar.

İngiltere’de yazılı anayasa yoktur!

İngiltere’nin resmi millî marşı yoktur!

Fakat bizim anayasadan daha güçlü gelenekleri vardır. İngiliz monarşisi yıkılırsa, İngiltere yıkılır!

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 117 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim