• İstanbul 16 °C
  • Ankara 18 °C

Kur’an Araştırmaları ve Oryantalizm

Kur’an Araştırmaları ve Oryantalizm
“Bir de kendilerine kitap verdiklerimiz sana indirilen bu Kur’ân ile ferah (sevinç) duyuyorlar.

 Ahzaptan, bazısını inkar eden de var. De ki: “Ben ancak Allah’a kulluk etmekle ve O’na şirk koşmamakla emrolundum. Ben O’na davet ederim. Dönüş(üm) de  yalnız O’nadır.” (Ra’d 13/36)

Kur’ân-ı Kerîm, inmeye başladığı ilk günden itibaren hem okunan[2] hem de yazılan bir kitaptır. Alak sûresindeki “oku” emri,[3] “O, kalemle öğretendir”[4] âyetiyle birlikte nâzil olmuştur ki okuma ile yazmanın birlikteliğine işaret etmektedir. Dolayısıyla Kur’ân’ın kelâm/kırâat dili yanında bir de kalem/kitap dili vardır. القلم أحد اللسانين sözü Arapça’da kullanılan bir ifade olup, “kalem, iki lisândan biri” sayılmıştır.[5] Kur’ân/Kitap, kelâm/konuşma lisânıyla okunduğu gibi “kalem dili”yle de günün şartlarına göre ilk dönemlerden günümüze kadar farklı malzemelere özellikle de deriye yazılarak nesilden nesile aktarılması sağlanmıştır. Başta “kitap” olmak üzere kitabı oluşturan farklı malzemeye Kur’ân’da yemin edilmektedir ki söz konusu malzeme içerisinde “deri” önemli bir yere sahiptir.[6] Diğer taraftan Kur’ân’ın arketip varlığına “kitap” olarak işaret edilmesinin yanı sıra kitapla alakalı olarak “nûn”, “kalem” ve “satırlara”[7] yemin edilmiş, “kırtâs”[8], “es-sicilli li’l-kütüb”[9], “suhuf”[10] gibi kitapla ilgili malzemeye dikkat çekilmiştir.

Doğu ile Batı arasındaki gerek coğrafi anlamda gerekse biraz daha içe dönük olarak yüz yüze gerçekleşen sosyal ilişkiler tarih boyunca devam etmiştir. Batılılar, komşuları olan Müslümanların kitabıyla on altıncı yüzyıldan sonra önceki dönemlere kıyasla biraz daha ilgi duymaya başlamışlardır. Devletlerarası ilişkiler açısından bakıldığında başta Abbasîler olmak üzere Osmanlı ve diğer devletlerle iyi ilişkilere sahip olan ülkelerde “Doğu”[11] araştırmalarının matbaanın da etkisiyle gözle görülür bir şekilde arttığını, modern zamanlarda da bu ilgi ve alakanın yine devletlerarası iyi ilişkilerin de etkisiyle artarak devam ettiğini söylemek mümkündür.

Diğer taraftan seyyâhlar başta olmak üzere Batılı sefirlerin Doğu’daki görevlerinin akabinde ülkelerine dönerlerken yanlarında İslâm kültür ve coğrafyasına ait “Doğu’nun hazineleri” olan el yazması kitaplarla dönmeleri Batı kütüphanelerinde bilimsel malzemenin oluşmasına yardımcı olmuştur. Matbaanın icadıyla kitaplara ulaşmanın bir nebze daha kolay hale gelmesinin yanı sıra pek çok kitap neşredildiği gibi Kur’ân tercümeleri ve matbu mushaf nüshaları da Avrupa’da gün yüzüne daha sıklıkla çıkmaya başlamıştır. Bu çerçevede Almanya ve Avusturya’da kayda değer sayıda Kur’ân araştırmaları yapılmıştır. Her ne kadar adı geçen bu iki ülkedeki şarkiyât araştırmalarının ortaya çıktıkları ilk dönemlerde İtalya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerden az oldukları görülse de daha sonra ortaya konan çalışmalara bakıldığında adı geçen ülkelerle yarışır hale geldiklerini hatta öne geçtiklerini söylemek mümkündür.[12]

Gerek mesafelerin uzaklığından gerekse maddi külfetten dolayı isteyen herkesin mushaf nüshalarına ulaşması geçmişte pek kolay bir durum değildi. Yazmalar açısından bakıldığında ise mushaf gibi son derece özenle ve genelde de biraz da kişiye özel olarak yazılan kitaplara sahip olmak ise işin diğer bir zor tarafı idi. İslam coğrafyasında Kur’ân, hayatın her alanında dillendirilip yazıldığından bir Müslüman için ona ulaşmak Batılı birisine göre kıyaslanmayacak derecede daha kolaydı.

Herhangi bir caminin iç ve dış süslemelerinde, bir çeşmenin başında, bir türbede, bir kervansarayın girişinde kısacası her yerde kısmî de olsa Kur’ân’dan bir sûreye veya âyet/lere rastlamak mümkün olduğu gibi ibadet esnasında Kur’ân okunmakta; cami ve eğitim kurumlarında ders olarak eğitimi verilmekteydi.

Devamı: https://www.insaniyet.net/kuran-arastirmalari-ve-oryantalizm/

 

Bu haber toplam 363 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim