• İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 16 °C

M. Seyfettin Erol'dan: Kırım’da savaş tamtamları

M. Seyfettin Erol'dan: Kırım’da savaş tamtamları
Bu yazının kaleme alındığı dakikalarda Kırım’da savaş rüzgarları bütün şiddetiyle esmeye devam ediyordu.

Rusya, Kırım sonrası Birinci Dünya Savaşı’na kadar yönünü doğuya çevirirken; Osmanlı borçlandırılmak suretiyle önce mali anlamda iflas ettirilmiş, sonrasında ise bu “müttefikleri” arasında paylaştırılmıştır.

***

Dolayısıyla tarihsel döngü bir kez daha iş başında. Suriye krizi üzerinden Akdeniz ve Ortadoğu’da tekrar etkili olmaya başlayan ve “Gümrük Birliği” politikası ile AB’nin “Komşuluk Politikası” alanında (Baltık-Hazar hattı) tehdit oluşturmaya başlayan Rusya, bir kez daha Batı’nın hedefinde. (Daha somut anlamda ise tüm dünya başlangıçta Almanya’nın “Doğu’ya Doğru Politikası” ile Rusya’nın “Güney’e Doğru politikası arasındaki sınırlı rekabette daha küresel boyutta bir çatışmaya sürükleniyor.)

Başta Ukrayna ve Rusya olmak üzere, bölge yeni bir yapılandırılma sürecinin içerisine çok hızlı bir şekilde sokulmuş vaziyette. Bir diğer ifadeyle Batı, çok az bir maliyetle söz konusu bölgeyi bu iki ülke üzerinden yeniden dizayn ediyor. Bundan dolayı da, Rusya ve Batı arasında Soğuk Savaş sonrası dönemde “ucu savaşa işaret eden” en büyük kriz yaşanıyor.

***

Bu bağlamda, her iki ülke parlamentosunun aldığı kararların yangına körükle gitmekten bir farkı yok. Rusya adeta gemileri yakmış vaziyette. Kırmızı çizgileri doğrudan doğruya bir savaşa işaret ediyor.

Rus parlamentosunun Ukrayna’ya müdahale yetkisi veren kararının ardından toplanan Ukrayna Milli Güvenlik Konseyi’nin orduya “savaş durumuna geçin” emri bunun en bariz göstergesi. Nitekim, geçici Cumhurbaşkanı Turçinov, nükleer tesisler ve havaalanlarındaki güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılacak” derken; Başbakan Yatsenyuk da Putin’e seslenip, “Askeri müdahale savaşa yol açar ve bu Moskova’yla Kiev ilişkilerinin bitmesi anlamına gelir” dedi.

***

Rusya’nın buna nasıl bir tepki verdiği de ortada; Kırım’a 6 bin ek asker, Parlamento binasının kuşatılması ve Sivastopol ve Simferopol havaalanlarının da içinde bulunduğu stratejik noktaların arma ve rütbeleri sökülen Rus askerleri tarafından kontrolü altında tutulması.

Peki, Rusya başta ABD olmak üzere Batı’nın Ukrayna topraklarına yönelik askeri bir müdahaleyi cevapsız bırakmayacağı yönündeki açıklamasına rağmen neden krizi tırmandırmakta ısrarlı?

***

Öncelikle Rusya, son “meydan darbesi” sonrası başka bir enstrümanın bölgede Batı ilerleyişini durdurmayacağı kanaatinde. İkinci neden ise, tamamen jeopolitik ve jeostratejik gerekçelere dayanıyor. Moskova açısından Ukrayna ve Kırım, Rusya’nın “Güneye Doğru Politikası”nın ayrılmaz bir parçası. Bundan dolayı da, aynen Gürcistan örneğinde olduğu üzere burada da her türlü yönteme hazır olduğu mesajını veriyor. Bunun anlamı ise, geleneksel “kaba güç politikası” demek!

Rusya Kırım’ı ve bu bağlamda Ukrayna’yı gözden çıkardığı takdirde: 1. Karadeniz’i; 2. Baltıklar’dan Hazar’a kadar uzanan geniş bir hat üzerindeki tampon bölgeyi ve dolayısıyla da bölgesel inisiyatifini; 3. Avrasya Birliği’ni hedef alan Gümrük Birliği Projesini; 4. Yakın çevresi ve bu bağlamda “güvenlik” ve “imparatorluğun yeniden ihyası” anlamına gelen “Yakın Çevre Politikası”nı kaybedeceğini biliyor. Bu da, orta ve uzun vadede Rusya’nın beka sorunu ile eşdeğer...

Peki, Ukrayna Batı’ya güvenmekte ne kadar haklı? Ve pek tabi ki burada Türkiye’nin pozisyonu da önemli. İkinci Kırım Savaşı’na (aradaki Alman işgali girişimini dışarıda tutar isek) doğru Türkiye bu sefer ne yapacak, ne yapabilir?

 

03.03.2014 Milli Gazete

Bu haber toplam 397 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim