Doğuştan sonra bütün canlılardan daha fazla inayet ve kol kanat gerilmeye muhtaçtır. Nitekim Beled suresinin 4’üncü ayetinde ‘insanoğlu zorluklar içinde yaratılmıştır’ denilmektedir. Diğer canlılara göre gelişmesi daha yavaş ve uzun sürmektedir. Sütten kesilmesi iki yılı bulmaktadır. Akli gelişimi ise rüşt yaşına kadar uzamaktadır. 40 yaşında ise dengeye gelmektedir. Narin bir yapısı vardır. İnsanoğlunun eğitilmesi gelişimine paraleldir. Basitten mürekkebe doğru yol alır. Eğitimi yıllar yılı sürmektedir. Bütün maarifi yani bilimleri dağarcığına sığdırması da imkan dışıdır. ‘İn alimte şey’en fatetke eşya’ sırrıyla bir şeyi öğrenirsen bu arada bir çok şeyi de kaçırırsın, zira zaman sınırlı öğrenilecek şeyler ise sınırsızdır. Eğitimde öncelik sıralaması ehemden mühime ve talebenin eğilimine göre belirlenmelidir. Bütün canlılar insana musahhar kılınmıştır. Zira insanoğlu yeryüzünde Allah’ın halifesi ve ontolojik vekilidir. Bu itibarla diğer canlıları eğitmek ve denetim altına almak insana göre daha kolaydır. Hayvanlar kısa veya uzun bir süreç içinde evcilleşebilmektedirler. Ama insan maarifle donatılsa bile yine de cahil kalabilmektedir. Bu cehalet okuryazarlığın edinilmesiyle kaybolan bir husus değildir belki arif olmamaktır. İrfanın karşılığıdır. İnsan eğitmenin zorluğuna binaen Osmanlı maarif bakanlarından birisine atfen şöyle bir söz üretilmiştir. “Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim.” Bu sözü söyleme ihtimali olan maarif nazırları da şöyle sıralanmıştır: Emrullah Efendi, Haşim Paşa ve Zühtü Paşa. Toplumsal olaylarda önce üniversiteler karışmıştır.
Devamı: https://www.maarifinsesi.com/2021/07/27/maarif-politikamiz-ve-araclari/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.