• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

Mahmut Bıyıklı: Akif Haftası

Mahmut Bıyıklı: Akif Haftası

Akif Haftası dolu dolu başladı. Resmi kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde yedi gün boyunca sayısız Akif programı yapılacak.

 

Milyonlarca insan milli şairimiz için Fatihalar Yasinler okuyacak. Muhalefet ettiği sistem tarafından yokluğa mahkûm edilen, cenazesi ortada bırakılmaya çalışılan, adını unutturmak için her yola başvurulan büyük şair binlerce organizasyonda minnetle ve rahmetle anılacak.

O’na düşmanlık edenlerin adı çoktan silindi gitti. Türk toplumu kendisi için mücadele veren herkesi gönlünün en müstesna yerinde koruyor yaşatıyor.

 

Sadece belirli gün ve haftalar çerçevesinde değil Türkiye ve Türkçe var oldukça kıyamete kadar her zaman İstiklal şairi anılmaya konuşulmaya devam edecek. 

Her faniye nasip olmayacak bu sahiplenişte sadece şairin yazdıklarının da değil destansı yaşantısının da etkisi olduğunu unutmamak gerek.

İyi anılmak için iyi yazmanın yetmediğini iyi yaşamak da gerektiğinin iyi bir örneğini verdi Akif.

 

BU TOPRAK DAHA ÇOK AKİFLER YETİŞTİRECEK Mİ?

Bir karakter abidesi olarak tavizsiz hayat yaşayan Şairi moda tabiriyle rol model olarak gençlerimize hakkıyla tanıtmak gibi bir sorumluluğumuz var.

Merhum Nurettin Topçu vakti zamanında şu sarsıcı soruyu sormuş. Bu toprak daha çok Akif’ler yetiştirecek mi?

Bu topraklarda Akifler yetiştirmek için öncelikle Akif’i tam olarak anlatmak gerekir.

Çocuklarımızın abide şahsiyete olan sevgilerini bilgiyle taçlandırmak için seneyi devriyeler bize güzel imkânlar sunuyor.

Onu sadece İstiklal Marşı şairidir bilgisinin ötesinde bir derinlikte anlatabilmeli tanıtabilmeliyiz.

Keşke TRT Çocuk başta olmak TRT’nin bütün kanalları özgün yapımlarla izleyicilere doyasıya onu aktarsa.

Cenaze marşları çalan kuru belgesellerin dışında ibret dolu hayatı beyaz perdeye aktarılsa ekranlarda gürül gürül onun şerefli adı yankılansa.

Anma programları da elbette önemlidir ama milyonlara ulaşacak kaliteli yapımlar için de kafa yormamız gerek.

 Bugün değilse ne zaman. Kaç tane Akif’imiz var. Didaktik anlatımların ötesine geçemedik henüz.

AKİF’İN DEĞERİNİ BİLMEK

Tabi ki Akif’le ilgili yapılacak çalışmalarda bazı hususiyetlere de dikkat etmek gerekir.

Her devrin adamı olanların her devrin adamı olmamanın bedelini en ağır şekilde ödeyerek ödün vermeden ömür süren bir kahramanı sömürmesine müsaade etmemeli.

Akif’in ruhunu yaşatacak olanlar onun idealini yaşayanlardır. Bu vasıfları taşıyan şahsiyetler günümüzde de mevcuttur.

Yakın tarihe baktığımızda Akif’in soyundan gelenlerin bile adını anmaya aile bağlarını izhar etmeye çekindiği dönemlerde meydan yerine atılıp merhuma kem söz söyleyenlerin karşısına yiğitçe dikilen korkusuzca sahiplenen kişiler elan hayattadır.

Akif’i ticaretleri için güzel bir kaynak siyasetleri kazançlı bir alan görenler Şaire iyilik değil kötülük ederler. Gerçek Akif dostları buna müsaade etmez.

Akif’in hakiki dostları dün olduğu gibi bugün de onun manevi mirasına hasbi bir şekilde sahip çıkmakta şerefli adını ebediyete taşımanın gayretini göstermektedir.

 

AKİF’İ ANLATAN KİTAPLAR

Bir de Akif’le ilgili piyasaya sürülen birbirinin benzeri kitaplara da aldanmamak gerektiğini Akif’i Akif’in dostlarından tanımak gerektiğinin de bugünün okuruna özellikle hatırlatmak gerek.

Bu hususta özellikle bazı kitap isimlerini vermenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Öğretmenlerimizin öğrencilerine özensiz çalakalem hazırlanmış merdiven altı kitapları değil esaslı çalışmaları okutarak Akif’i tanıtmaları gerektiğine inanıyorum.

Yazıyı yazarken farklı şehirlerde görev yapan edebiyat öğretmenlerimize Watsap üzerinden yönelttiğim Akif hakkında yazılan hangi eserleri okutuyorsunuz sorusuna aldığım cevaplar açıkçası beni tatmin etmedi.

Onları da tenkit etmiyorum elbette. Maalesef görünür olanın peşine takılmış gidiyoruz. Görünmesi gerekeni görme çabasına girmiyor gösterileni kabullenme kolaycılığına kaçıyoruz.

Akif’i yazmak konusundaki ehil olan olmayan herkesin kalem oynatmasına aldanmamalı.

 Erdem Beyazıt’ın Sezai Karakoç için söylediği üstadı yazacak birinin Dostoyevski kudretinde olması gerekir sözü boşuna değildir.

 Aynı şekilde Akif’i yazmak için aynı kudrette birisi olmak icap eder. Fakat önlenemez bir maymun iştahlılıkla ve daha çok da ticari kaygılarla önüne gelen kalem oynatıyor maalesef.

Bu kadar eleştiriden sonra pekiyi Akif’i kimden okumalıyız dediğinizi duyar gibiyim. Hiç uzatmadan söyleyeyim o zaman.

Akif’i okumaya ve okutmaya öncelikle Süleyman Nazif’in şaheseriyle başlamak gerek.

 Ardından defalarca okuduğum ve her okuduğumda aynı lezzeti aldığım Mithat Cemal Kuntay’ın ve Eşref Edip’in Akif kitaplarını mutlaka okuyun derim.

 Bir de bugünlerde duayen yayıncı Mekki Yassıkaya’nın ustalıkla ve titizlikle yeni baskısını yayınladığı Hasan Basri Çantay’ın Akifnamesi’ni kesinlikle edinmeli kütüphanemizin baş köşesine yerleştirmeliyiz.

Erguvan Yayınlarından çıkan Üstad Necmettin Turinay’ın yoğun emekleriyle hazırlanan bu kitabı bütün okullar bütün belediyeler bütün yetkililer bütün yetkisizler kartvizitine şair yazanlar sosyal medya profiline büyük harflerle yazar yazanlar mutlaka okumalı ve okutmalı.

Bir de Akif’ten sonraki kuşaktan olup da Akif’in ahlakını idealini mücadelesini yaşatmak noktasında büyük şairin izini süren Sezai Karakoç’un ve Nurettin Topçu’nun ebat olarak ince ama mana ve derinlik olarak binlerce sayfaya bedel kitaplarını hala okumayan kalmışsa yarından tezi yok hemen başlamalıdır.

Bu iki kitabı okumadan Akif’in mana yönünü ruh cephesini yeterince anlamak mümkün değildir.

Yine Akif’e adanmış ömürlerden ikisini de hassaten anmak eserlerinden dolayı kendilerine saygılarımı sunmak isterim.

Bu iki isim Mehmet Doğan ve Ertuğrul Düzdağ büyüklerimizdir. Rabbimiz ömürlerini bereketli kılsın. Çok emekleri var.  

Çok kitap ismi anmaya lüzum yok. Bu zikrettiğimiz eserleri okuyanlar Akif hakkında neyi okuyup neyi okumamak gerektiğinin şuuruna erer, nitelikliyle niteliksizi hemen ayırır zaten.

Bizi 2023’e 2071’e taşıyacak ruh Akif’in hayatında saklıdır. 

Bu sebeple Akif’i her zamankinden daha çok anlamaya ve anlatmaya ihtiyacımız var. Akif Haftasını fırsat bilerek Safahat başta olmak üzere usta şairi anlatan derinlikli eserleri okuma seferberliği başlatabiliriz.

Bu vesileyle milli şairimizi ve onun aziz hatırasını yazdıkları eserlerle günümüze taşıyan kıymetli isimleri rahmetle minnetle anıyorum.

Ruhları şad olsun.

Kaynak: https://www.haber7.com/yazarlar/mahmut-biyikli/3048177-akif-haftasi/?detay=1

Bu haber toplam 447 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim