Kültür, medeniyet, tarih bilinci ve vatan sevgisi ekseninde gençlere hitap eden Bıyıklı’nın konuşması ilgiyle takip edildi.
Konuşmasında dilin, kültürün, tarihin ve coğrafyanın bir milletin temel direği olduğunu vurgulayan Mahmut Bıyıklı, gençlere şu sözlerle seslendi:
“Bir milleti ayakta tutan unsurlar; dili, kültürü, tarihi ve coğrafyasıdır. Dilini kaybeden millet hafızasını kaybeder. Kültüründen kopan toplum köksüz kalır. Tarihini bilmeyen gençlik geleceğini inşa edemez. Coğrafyasını tanımayan nesil ise yaşadığı toprağın kıymetini anlayamaz.”
Türkiye’nin büyük bir medeniyetin mirasçısı olduğuna dikkat çeken Bıyıklı, “Selçuklu’nun, Osmanlı’nın mirasçılarıyız. Bu miras kitaplarda yazan birkaç sayfa değildir. Bu miras; şiirlerde, musikimizde, edebiyatımızda, Yunus Emre’nin dilinde, Mehmet Akif’in yüreğinde, Sezai Karakoç’un diriliş çağrısında yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.
Gençlere okuma kültürü ve öncü şahsiyetleri tanıma çağrısı yapan Mahmut Bıyıklı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük eserleri ve büyük eserler veren büyük şahsiyetleri tanımak size önemli kapılar açar. Sezai Karakoç’u bilmeden, Mehmet Akif’in mücadelesini anlamadan, Cemil Meriç’i tanımadan, Nuri Pakdil’in direncini görmeden bu coğrafyada fikir sahibi olunmaz. Tarih şuuru olmadan hatalar tekrar edilir. O yüzden tarih sadece savaşlar, zaferler değil; milletin hafızasıdır.”
Vatan sevgisinin sadece sloganlarla değil, sorumluluk bilinciyle taşınması gerektiğini ifade eden Bıyıklı, “Vatanı sevmek; bayrağın altında yaşayan herkese adaletle, merhametle, ahlakla yaklaşmaktır. Vatanı sevmek üretmektir, düşünmektir, kalem tutmaktır, fikir geliştirmektir” dedi.
Gençliğin Türkiye’nin en büyük hazinesi olduğunu vurgulayan Bıyıklı, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Kökü mazide olmayanın geleceği de olmaz. Biz kökümüzü bilerek geleceği inşa edeceğiz. Büyük rüyalar gören, büyük hedefleri olan, diline, kültürüne, vatanına aşkla bağlı bir gençlik coğrafyamızdaki bütün emperyalist planları boşa çıkarır. Aksi takdirde onların kölesi olmak zorunda kalırız. Kölelik, onların kültürünü taklit etmek, onlar gibi yaşamak, onların üzerimizdeki hain planlarından bihaber olmaktır. TÜGVA gençliğini Akif’in Asım’ı, Karakoç’un Taha’sı, Necip Fazıl’ın ‘yarın elbet bizim, elbet bizim’ diyen Mehmet’leri olarak görüyorum. Rabbimiz sizlere büyük fetihler nasip etsin inşallah.”
Programın sonunda Mahmut Bıyıklı gençlerin sorularını da yanıtladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.