• İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Mahmut Şevket Serik: Kanunî Sultan Süleyman’ın Bağdat’ı Fethi ve Fuzûlî

Mahmut Şevket Serik: Kanunî Sultan Süleyman’ın Bağdat’ı Fethi ve Fuzûlî
Bağdat 1508 yılında Safevilerin eline geçmişti. Şehrin ticaret yolları üzerinde bulunması, uzun zaman Abbasi halifelerinin merkezi olması Osmanlı açısından önemini daha da artırmaktaydı.

 Avrupa’yı ekonomik bakımdan baskı altına almak isteyen Osmanlı, Anadolu ve Karadeniz ticaret yollarını kontrolüne geçirmiş, Basra’dan Bağdat’a oradan da Suriye’ye uzanan yolları hâkimiyeti altına almaya çalışmıştı. Bu sırada Irak’ın kuzey bölgesi Osmanlı’ya aitti. Orta ve güney kesimlerinde yaşayan Arapların önemli bir kısmının Şii olması Safevi tesirini kolaylaştırmaktaydı. Bağdat Valisi Zülfikar Han, İran şahı ile arası açıldığından 1529 yılı başlarında Kanunî adına hutbe okutup para bastırmış, şehrin anahtarlarını da İstanbul’a yollamıştı. Bunun üzerine İran şahı ordusuyla Bağdat’a gelerek Zülfikar Han’ı idam ettirmiş, yerine de Tekeli Mehmet Han’ı vali tayin etmişti. Bu sırada Kanunî dördüncü sefer-i hümâyûnu için Viyana yollarında bulunmaktaydı. Osmanlı’nın Batı’da bulunması İran’a geçici bir üstünlük sağlamış gibi oldu. İki yıl sonra ise bu defa İran’ın Azerbaycan Valisi Ulama Han Osmanlı’ya sığındığında kendisine beylerbeyilik ve paşalık verilmiştir.

Bölgedeki askerî hareketliliğe sebep esas hadise ise o sırada Osmanlı hâkimiyetindeki Bitlis ve çevresi hâkimi Şeref Han’ın topraklarının İran toprağı olduğunu ilan ederek şahtan yardım istemesidir. Bu hadise Osmanlı’ya ait bir toprağın başka bir devletin eline geçmesi manasına geldiğinden, gerekli tedbirler alınmış ve İran üzerine sefere karar verilmiştir. 21 Ekim 1533’te İstanbul’dan hareket eden Veziriazam İbrahim Paşa, kışı İran topraklarına yakın bir yerde geçirdi; böylece İran’ın hareketleri sınırlandırılmak ve devletin bu konudaki ciddiyeti gösterilmek istendi. Van ve çevresi alınarak Van Gölü bir İç göl hâline getirildi. 11 Haziran 1534 tarihinde Kanunî Sultan Süleyman altıncı sefer-i hümâyûnu olan ve kaynaklarda ‘Irakeyn Seferi’ olarak adlandırılan sefere çıktı. Konya, Erzincan yoluyla Erzurum’a geldi. Şehir 1502 yılında Şah İsmail’in eline geçmiş, ahali kılıçtan geçirilmiş, çevredeki aşiretler de İran’a götürülerek iskân edilmişti. Sultan, uzun zamandan beri kimsenin yaşamadığı bu güzel şehrin yeniden imar, inşa ve iskanı için gerekenlerin yapılmasını istedi. Padişahın doğu bölgesine yaklaşması, çevredeki emirlerin gözünü korkutup mukavemetini kırdığından, bunlar kendiliklerinden Osmanlı hâkimiyetini tanımaya başladılar. 13 Temmuz’da Osmanlı ordusu Tebriz’e girdi. Daha sonra veziriazam ve padişahın komutasındaki ordular birleşti. 29 Ekim’de Hemedan’a gelindi. Bunun üzerine İran’ın Bağdat valisi, şehrin artık savunulmasının mümkün olmadığını görerek Bağdat ve çevresini boşaltarak İran taraflarına gitmiştir.

Tebriz-Bağdat yolu 1 ay 24 günde kat edilmiştir. Sadrazam İbrahim Paşa’nın öncü kuvvetleri 28 Kasım 1534’te Bağdat’a girmiştir. Paşa, şehrin yağmalanmaması için gereken tedbirleri almıştır. Kanunî şehrin alındığı müjdesini getirene 500 duka bahşiş verdi. 30 Kasım’da ordusuyla şehre giren padişah, şehirdeki İslâm büyüklerine ait bütün mezar, kabir ve türbeler ile vakıf eserlerinin tamir edilmesini istedi.

Dönemin ünlü şairi Fuzulî 70 beyitlik meşhur kasidesini Kanunî’ye takdim etmiş ve Osmanlı yönetimine geçmesine “Geldi burc-i evliya’ya Pâdişâh-î nâm-dâr” mısraıyla (941=1534) tarih düşürmüştür. Bu şanlı padişaha her biri parlak birer eser olan 5 ayrı kaside takdim etmiş, bu cihangir Osmanlı padişahını methederek fethini alkışlamıştır.

Bağdad’ın fethinden sonra Osmanlı tâbiiyetine giren Fuzûlî’ye Kanunî Sultan Süleyman yakın alaka göstermiş ve maddî bakımdan oldukça fakir olan Fuzûlî’ye vakıf gelirlerinden günde 9 akçalık bir tahsilat bağlatmıştır.

İran’ın Tebriz’i yeniden alması ve Van Kalesi’ni muhasara etmesi üzerine padişah ve ordu-yu hümâyun 1 Nisan 1535 tarihinde Bağdat’tan ayrılmıştır.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kanun-sultan-suleymanin-bagdati-fethi-ve-fuzl-makale,2803.html

Bu haber toplam 288 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim