• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nden İstiklâl Marşı Yılı dolayısıyla Safahat yayını

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nden İstiklâl Marşı Yılı dolayısıyla Safahat yayını
İstiklâl Marşı şairimiz Mehmed Âkif’in ölümsüz eseri Safahat’ı Malatya Büyükşehir Belediyesi farklı bir formatta, kolay okunacak şekilde yayınladı. Bunun için en son Safahat neşri olan D. Mehmet Doğan tarafından hazırlanan Safahat seçildi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi başkanı Selahaddin Gürkan sunuş yazısında, “İstiklâl Marşı yazarına saygı göstermenin eni iyi yolu onun eserlerini okumaktan geçer” diyor.

Safahat’ı okumak, kendimizi okumak. Büyük Âkif yüz yıl önce yazdığı şiirlerle bile bugünümüzü aydınlatıyor.

Safahat’ı yayına hazırlayan TYB Vakfı Mehmed Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan bu yayının farklı taraflarını şöyle açıklıyor:

“Son yıllarda Mehmed Âkif’e ve onun eserlerine ilgide hissedilir bir artış meydana geldi. Mehmed Âkif’le ilgili bir hayli kitap yayınlandı, Safahat’ın muhtelif baskıları yapıldı. Bir taraftan “prestij baskısı” denilen parlak kâğıda, ciltli, kutulu Safahat’lar yapıldı ve bazı belediyeler ve kurumlar ve hatta ticarî kuruluşlar tarafından dağıtıldı. Diğer taraftan da ilk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik “Safahat’tan seçmeler” mahiyetinde bir hayli kitap yayınlandı.

Millî Eğitimce “temel eserler” arasında sayılmasından dolayı basılan “Safahat’tan seçmeler” kitaplarının bir çoğu, diğer “temel eserler” gibi ehil kimseler tarafından hazırlanmadı. Ömründe Safahat’ı baştan sona okumamış, Mehmed Âkif’i doğru dürüst bilmeyen tüccar takımı bir hayli “seçmeler” kitabı piyasaya sürdü.

“Prestij baskıları”na gelince: Son yıllara kadar üçüncü hamur kâğıda basılan özensiz Safahat’lardan sonra el ve göz dolduran baskılar yapıldı. Ne yazık ki bunların önemli bir kısmının dışı güzeldi! İç, metin bir çok baskıda önemsenmemiş, daha önce yayınlanmış Safahat baskıları taranarak zahmetsizce elde edilmişti. Hatta internetten indirilmiş yalan yanlış Safahat’lar da yayınlandı. Bu metinlerin bir çoğu 1943 baskısının açıklamalarından dahi yoksundu. Oysa, aradan yarım asırdan fazla zaman geçmiş, dilde yaşanan aşınma dolayısıyla Âkif’in zamanında kolaylıkla anlaşılan şiirlerinin bir çoğu kolayca anlaşılamaz hâle gelmişti.

Bütün bunları göz önünde bulundurarak, yeni bir Safahat yayını için kolları sıvadık. Bir yıllık sıkı bir mesaiden sonra, Safahat’ın açıklamalı, notlu bir baskısını hazırlamaya muvaffak olduk. Sözlük işleriyle uğraşmamızın çalışma sırasında çok faydasını gördük.

İlk altı kitabın metninde 1928 baskısını, son kitap için ise Mısır’da yayınlanan eski harfli metni esas aldık. Elbette bunu yaparken, 1943’ten itibaren yayınlanan Ömer Rıza Doğrul’un hazırladığı metni, daha sonra Ertuğrul Düzdağ’ın 1928 ve 1943’ün şartlarında çıkarılan-değiştirilen kısımları düzelten çalışmalarını, M. Orhan Okay-Mustafa İsen neşrini ve nihayet Safahat’ı ilk yayınlanışında olduğu gibi müstakil kitaplar hâlinde hazırlayan Fâzıl Gökçek’in yayınını da dikkate aldık.

İmlâ-yazım konusunda bu yayınlardan ayrılmak düşüncesini çalışmamız belli bir noktaya gelince terk ettik. Safahat’ın bugünün “yazım kuralları” ile yayınlanması halinde, ses ve anlam yetersizlikleri olacağı düşüncesiyle metni eldeki alfabenin imkânlarıyla mümkün olduğunca yansıtıcak bir imlâ ile yayınlamayı doğru bulduk.

Safahat öyle bir anıt eser ki, hem metniyle, hem de şiirinin, vezninin özellikleriyle bizi bugünün ses ve âhenk dünyasının ötesine çağırıyor. Okuyucu, bu sesi ve âhengi yaşatarak Mehmed Âkif’in şiirlerini daha iyi anlayabilir ve sevebilir diye düşündük.

Şairin Safahat’a almadığı metinler konusunda çok ileri gitmek istemedik. Elbette “milletin malı” olarak addettiği ve kitabına koymadığı İstiklâl Marşı’nı başa aldık. Sona da ek bir bölüm koyarak şairin ilk yayınlanmış şiirlerinden son kitabının yayınlandığı 1933’ten sonra yazdığı şiirlere kadar bazı karakteristik örnekleri burada topladık.

Şairin notlarını metinden addettik, şiirleri açıkladığımız gibi, onları da açıklama yolunu seçtik. Metinde geçen ve bugünün nesilleri tarafından zor anlaşılacağını tahmin ettiğimiz kelimeleri, kavramları, terkipleri, tamlamaları metnin yanına konulmak üzere açıkladık. Bir şiirde aynı kelimenin tekrar tekrar açıklamasının bulunması bu yüzdendir.

Çok az bir kısımda, anlaşılma kolaylığı sağlamak maksadıyla kelime açıklaması yerine metin olarak bugünkü dile aktarma yolunu seçtik.”

Bu haber toplam 357 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim