Marco Polo’ya atfedilen Il Milione adlı kitabın en çok tartışılan bölümlerinden biri de Hassan Sabbah, Alamut ve Haşişiler üzerine anlatılanlar olmuştur.
Ünlü gezgin, açık bir cehalet ya da saptırmayla, Nizarilerin Suriye’deki koluyla ilgili efsaneyi aynen alıp Alamut Kalesi’ndeki İran Nizarileri için kurgulamıştır. Avrupa’da “assassin” teriminin ve İsmaililerle ilgili efsanenin yaygınlık kazanması da Polo’nun seyahatnamesinin etkisiyle olmuştur.
Polo, Alamut Kalesi’ndeki gizli bahçeyi, bu sahte cennetteki hurileri, afyonla uyuşturulup gözünü cennette açan müritlerin Şeyh’e nasıl sadakatle bağlanıp ölümcül görevlerine hazırlandıklarını ballandıra ballandıra ve kendi gözleriyle görmüşçesine canlı bir şekilde anlatır.
Nerden çıktı bu hikaye?
Marco Polo, bu hikâyeyi karşılaştığı İsmaililerin anlattıklarına dayandırmıştır. Oysa genç gezginin İran’da bulunduğu 1273 yılında Alamut Kalesi Moğollarca yıkılalı 17 yıl olmuş, İran’daki bütün kale ve yerleşimleri yerle bir edilmiş, İsmaililer İran’ın dört bir yanına dağılıp gizlilik dönemine girmiştir. Muhtemelen, Marco Polo Suriye İsmailileriyle ilgili önceden duyduğu hikâyeyi, mezhebin İran’da varlığını öğrendiği koluna uyarlamıştır. Bunu yaparken de hayal gücünden epeyce yararlandığı, anlatısını sayısız uydurma ve dedikoduyla doldurduğu bellidir.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/alinti/marco-polo-yalanci-mi-oryantalist-mi-h7712.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.