Son operasyonla tartışılan veya tartışılması teklif edilen iki önerme var gibi görünüyor. İlki 'Yolsuzluk yolsuzluktur, önce bunu üzerine gidelim', diğeri ise 'Yolsuzluklara tabii ki karşıyız, ancak yolsuzluk görünümlü bir siyaset mühendisliği var' şeklinde özetlenebilir.
İlk grubun analizlerinde darbe girişimi, bir ihtimalden ziyade, yolsuzluk iddialarını 'sulandırma' gerekçesi olarak yer alıyor. Diğer grubun yolsuzluk hassasiyeti ve eleştirileri görmezden geliniyor. Geçmişin tecrübelerinin içinden ve gelişmelerin anormalliklerine bakarak düşünenler ise, yolsuzluk ihtimalini görmezden gelmiyor, ancak çok ciddi bir tehdit algılıyor. 'Görmezden gelmeleri de beklenemez' denebilir. Çünkü operasyon ve sızdırılan birçok kullanışlı malzeme, bu iddiaları önemsemeyi zorunlu kılıyor. Zaten belli ki bu sızdırmalar da, tartışmayı bir noktada yoğunlaştırma amaçlı.
Oysa, siyaset, hukuk, sosyoloji ve hayatın kendisi hiç bu kadar basit bir zemine oturmuyor. Bunun herkes de farkında. Değillerse dahi, bu durum faktörlerin varlığını ve üzerimizdeki etkisini ortadan kaldırmıyor.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MarkarEsayan/erdogan-karsiti-ittifakin-paradoksu/45002































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.