Mehmet Âkif vefatının 50. Yılında Devlet tarafından nasıl anıldı?

Mehmet Âkif vefatının 50. Yılında Devlet tarafından nasıl anıldı?
Devlet’in İstiklâl Marşı şairi ile barışmasının 35 Yılındayız!

Bugün bize tuhaf gelebilir, Türkiye’de Devlet, millî marşının şairine iyi gözle bakmazdı. Bu 1986’ya kadar sürdü. O yıl Mehmed Âkif’in vefatının 50. Yıldönümü idi…İstiklâl Marşı şairinin vefatında cenazesini nasıl gençlik ve millet sahiplendiyse, sonraki yıllarda kabrinin yapılması ve anılması da gençliğin ve milletin, kısacası gönüllü kuruluşların işi olmuştur. Bu konuda Nureddin Topçu’nun öncülüğünü unutmamak gerekiyor.

Yazarlar Birliği kurulduğunda Mehmed Âkif’in millet hafızasına iadesi yönünde ilk faaliyeti, onu vefat yıldönümünde Taceddin Dergâhı’nda yâd etmek olmuştu. 1970’lerin sol gençliği, Âkif’e ve İstiklâl Marşı’na karşı idi. Onların baş tacı “enternasyonal” marşı idi. Soldan kopya çeken radikal görünümlü islâmcılar da millî bir sembol olduğu için İstiklâl Marşı’na soğuk bakıyorlardı.

50. yılda Yazarlar Birliği’nin rolü

12 Eylül sonrasında İstiklâl Marşı karşıtı hava dağılmaya başladı. Yazarlar Birliği yöneticileri Âkif’in vefatının 50. Yıldönümünün Mehmed Âkif’in devletin gündemine alınması için uygun bir zaman olduğunu düşündüler. Birkaç sene önce harekete geçerek kamuoyu oluşturmak gerekiyordu. İşte "Mehmed Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı" böyle bir gaye ile kuruldu.

"Mehmed Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı"’nın kuruluş tarihi 28 Mart 1984’tür. Vakıf senedinde vakfın amacı şöyle açıklanıyor: "Milletimize fikirleri, eserleri ve şahsiyetiyle mâl olmuş bulunan Mehmed Âkif Ersoy'un hatırasını yaşatmak, eserleri ve örnek şahsiyetiyle yurt içinde ve dışında, bilhassa genç nesillere tanıtılmasını sağlamak; eserlerinin noksansız ve tenkitli baskılarını hazırlamak ve yayımlamak, dergilerde kalmış çeşitli yazı ve şiirlerini derleyerek kitap haline getirmek, fikri, sanatı ve şahsiyeti üzerine yapılacak çalışmaları ve yayınları desteklemek; şahsî eşyasını toplayarak adıyla anılan mekânlarda müze kurmak, kurulmuş olanları aslî hüviyetlerine uygun ve faal halde tutmak; fikir, sanat ve şahsiyeti itibarıyla yaşatıcısı olabilecek kişi, kuruluş ve yayınları desteklemek; adına yarışmalar tertiplemek, ödüller koymak; şahsiyeti ve eserleri hakkında ilmî araştırmalar yapmak üzere "Mehmed Âkif Enstitüsü" kurmak; merhumu tanıtmak ve fikirlerini yaymak üzere temsil, gösteri ve film çalışmaları yapmak, bu yolda yapılacak çalışmaları desteklemek..."

Tabii, bu kadar geniş bir alanda faaliyet göstermek, kolay iş değildir. Mehmed Âkif bu ülkenin İstiklâl Marşı'nın, milli marşının şairidir, öyleyse 50 yıldır onu unutan, hatta dışlayan Devlet’in Âkif’le barışması gerekir. Eğer Vakıf bunu sağlarsa, işi hafifler, sağlayamazsa, daha dar imkânlarla Mehmed Âkif'in örnek şahsiyetinin, fikirlerinin ve şiirlerinin milletimize mal edilmesi için elinden geleni yapar, diye düşünüldü. 

Mehmed Âkif’le ilgili vakıf kurulması fikrinin en hararetli destekleyicisi eski Kastamonu milletvekillerinden İsmail Hakkı Yılanlıoğlu idi (vefat etti, Allah rahmet etsin). Kendisi o sıralar siyasetle uğraştığı için kurucular arasında yer almadı ama ilgisini hiç eksik etmedi. Vakfa maddi destek sağlayacak Kastamonulu mühendis ve tüccar Atıf Boyacıoğlu ile Yazarlar Birliği’ni o tanıştırdı.

Vakfın Resmî kurucuları:

M. Atıf Boyacıoğlu (merhum), S. Sabri Aytemiz (merhum), Fikret Çulhaoğlu (merhum), Prof. Dr. Ercümend Konukman (merhum), İsmail Dayı (merhum), Doç. Dr. S. Hayri Bolay, D. Mehmet Doğan, Yahya Akengin, M. Cemal Çiftcigüzeli, Y. Bülent Bakiler, M. Gündüz Sevilgen (merhum), Necmeddin Türinay, Recep Vidin (merhum) ve Muhsin Mete.

Kurucuların yarısı TYB yönetim kurulu üyeleridir. Diğer yarısı ise, iş adamı, siyasetci, sanatçı, ilim adamı ve esas olarak Mehmed Âkif dostu kimselerdir.

Vakfın kurulmasından sonra gerek Türkiye Yazarlar Birliği'nin ve gerekse Mehmed Âkif Vakfı'nın gayretleriyle, kamuoyu oluşturuldu, konu siyasilerin ilgi alanına girdi, mesele böylece hükümete mâl edildi ve 1986 yılında Mehmed Âkif yurt içinde ve dışında çeşitli faaliyetlerle anıldı.

123-001.jpg

Denilebilir ki, 50 yıl sonra devlet İstiklâl Marşı şairi ile böylece barıştı. Faaliyetlerin en üst seviyede icra edilmesi ve yaygınlığı bize bu barışmanın sıradan bir barışma olmadığını gösteriyor.

Kültür Bakanlığı tarafından bastırılan 34 sayfalık “Millî Şair Mehmet Âkif Ersoy’u Ölümünün 50. Yıldönümünde Anma Faaliyetleri” kitapçığı gerçek mânada gözdoldurucu bir faaliyet programıdır.

Mehmet Âkif’i vefatının 50. Yılıntda Anma Kitapçığında, “Giriş ve amaç, Mehmet Akif Ersoy’un hayatı fikirleri ve hizmetleri, Anma faaliyetleri çalışmaları ve kurumlar, Yapılması planlanan anma faaliyetleri, Halen görev üstlendiğini bildiren kurum ve kuruluşlar ile yapacakları faaliyetler” 17 Sayfada sergilenmektedir.

Bundan sonra gelen ekler bölümünde ise, Kültür Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu’nun “şeref kurulu” üyeliğine davet mektubu ve bu mektuba TBMM başkanı Necmeddin Karaduman’ın cevabı, Başbakan Turgut Özal’ın cevabı, Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’un cevabı, Milli Eğitim Bakanı Metin Emiroğlu’nun cevabı, YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacının cevabı yer almaktadır. Böylece, bütün devlet kurumlarının en üst mevkiinde olan yöneticiler işin içine katılmıştır.

2-062.jpg

30. sayfada anma faaliyetleri kurulları şeması vardır.

Şeref Kurulu’nun başkanı TBMM başkanı Necmeddin Karaduman’dır. Başbakan Özal, Genelkurmay Başkanı, Milli Eğitim Bakanı, Kültür Bakanı, YÖK başkanı bu kurulda yer almaktadır.

Koordinasyon Kurulu’na Kültür Bakanı başkanlık etmektedir. Bu kurulda Bakanlıklardan ve devlet kurumlarından üst kademe yöneticiler yanında, sivil toplum kuruluşları temsilcileri de yer almaktadır. Kurulda Mehmed Âkif Üzerine çalışmaları olan Fevziye Abdullah Tansel ve Ertuğrul Düzdağ da yer verilmiştir. D. Mehmet Doğan ise Kurul’da Mehmet Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı’nı temsil etmektedir.

Kurulda sendika temsilcileri, Odalar Birliği temsilcileri, TÜSİAD temsilcisi, Bankalar birliği temsilcisi, Ziraat Odaları temsilcisi, Esnaf ve Sanatkârlar konfederasyonu temsilcilerinin yer alması da dikkat çekicidir. Ayrıca icra kurulu ile malî işler komitesi, Basın ve yayın komitesi, Sanat faaliyetleri komitesi ile Yayın işleri komitesi vardır.

İç kapakta İstiklâl Marşı, dış kapakta ise Çanakkale Şehidlerine şiiri (Çanakkale abidesi fonunun üstünde) yer almaktadır.

Devletin 27 Aralık1936’da vefatı üzerine İstanbul Valiliğine ve Üniversite Rektörlüğü’ne “cenazesine katılmayın, memurların ve öğrencilerin katılmasını önleyin” talimatının üzerinden 50 yıl geçtikten sonra Mehmed Âkif’i anması gerçekten güzel bir başlangıç olmuştur. Sonraki yıllarda da çeşitli anma faaliyetlerine resmi katılım sağlanmıştır. Böyle olunca Mehmet Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfın faaliyet alanı daralmıştır. Ancak yine de yapması gereken işler vardır ve mademki var olmaya devam etmektedir, bunu göstermek zorundadır. Vakfın ilk başkanı gerekli maddî kaynağı tahsis eden iş adamı M. Atıf Boyacıoğlu olmuştur. Bilahare, Atıf Bey'in iş ve sağlık durumu müsait olmaktan çıkınca, değerli şair ve yazar Yavuz Bülent Bakiler bir süre Vakfın yöneticiliğini üstlenmiştir.

Vakıf esasen Âkif’i devletle barıştırmak için faaliyete geçirilmiş, bu da 50. Yılında sağlanmıştır. Bundan sonra sürdürülmesi kurucu üyelerinin ilgi alanlarının dağınıklığı sebebiyle zorlaşmıştır. Türkiye Yazarlar Birliği, Mehmed Âkif’le ilgili faaliyetleri sürdürürken vakfın ne olacağı tartışılmıştır.  (Vakfın bundan sonrası ile ilgili bilgiler D. Mehmet Doğan’ın Camideki Şair kitabında yer almaktadır).

Asıl konuya dönülürse: Devlet 50. Yılında Âkif’le barışmıştır, ama bu barışma dönem dönem sekteye uğramıştır. Bilhassa 28 Şubat döneminde Mehmed Âkif aleyhinde kampanyalar açılmış, İstiklâl Marşı’nın yerine 10.Yıl Marşını ikame etmek gibi absürt işlerle uğraşılmıştır.

Bu sene İstiklâl Marşı’nın 100. Yılındayız. İnşaallah bu önemli yıl dönümü şanına lâyık şekilde anılır.

35 Yıl önce bu başarılmıştı…

Bu haber toplam 1315 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim