Geride kalan 2013'ten 2014'e aktarılan siyasi yapı, özellikle AK Parti iktidarı açısından iki önemli ve olumlu farklılığı içeriyor... İktidar partisinin ve Başbakan Erdoğan'ın daha da güçlenmesinin yolunu açanlar da, 2013'teki iki girişimle AK Parti'ye darbe yapmayı planlayanlardır.
İlk darbe girişimine "Gezi Parkı Kalkışması"nın sokak eylemlerine dönüşmesi sırasında tanık olduk.
Bu kalkışmaya karşı Başbakan Erdoğan'ın cevabı ise, seçmen kitlelerini devreye sokmak şeklinde oldu. Gerçekten görkemli Kazlıçeşme Mitingi ile başlayan bu süreçte AK Parti'nin "Taban"ı, ilk darbe girişimi karşısında kilitlendi.
Tepede konsolidasyon
İkinci darbe girişimine ise 17-25 Aralık'taki "Savcılar kalkışması"nda tanık olduk... Cemaatin de içinde bulunduğu bu girişim sonunda da, AK Parti'nin "Tepesi" darbecilere karşı tek cephe olarak çıkarak kilitlendi.
Gezi Parkı sırasında "Sandık teferruattır" diyebilen bazı AK Partililer de, 17-25 Aralık kalkışması ertesinde artık demokraside sandığın nihai karar merkezi olduğunu vurgulamak noktasındalar artık.
Çok önemli bir diğer olumlu gelişme de "Cemaat" benzeri dini yapılanmalarla siyasi yol arkadaşlığı yapılmasının yanlış olduğunun anlaşılmasıdır.
Kendilerini devlet içinde devlet zannedenlerin siyasi gelişmeleri beddualarla veya hayır duaları ile karşılamalarının, demokratik ve dünyevi siyasette yerinin olmadığı, bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmış olmaktadır.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/01/02/darbeciler-ak-partiyi-daha-da-guclendirdi































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.