Bugüne kadar sık sık kullandığımız ve doğru olduğuna inandığımız bazı kavramların nitelik ve içerik değiştirdiğini görmemiz gerekiyor.
Bu kavramlardan biri "Toplum Mühendisliği" değil miydi?
Buna göre Kemalist ideolojinin doktrinerleri olan "Toplum mühendisleri" değişimi ve gelişmeyi yok sayıp, toplum yapısını bürokratik oligarşinin egemen olacağı ve halkın eğilimlerini devre dışı tutacak şekilde dondurmayı planlarlardı.
"Şeriat tehlikesi" veya "Komünizm tehlikesi" ya da "Bölücülük tehlikesi" gibi kavramlar da, siyasete ve düşünce hayatına getirilen yasakların gerekçeleri olurdu. Kamuoyunda toplum mühendislerinin egemen olduğu askeri yönetim dönemlerine "Geçiş dönemi" veya "Ara rejim" denirdi.
Destek kesimler
Oysa gerçekte seçilerek gelmiş yönetimlerin bulunduğu dönemler "Ara rejim" olarak görülürdü... Kamuoyu "Nasıl olsa bunlar da devrilir" beklentisi içinde her 10 yılda bir askeri müdahale yapılacağına kadermiş gibi inandırılmıştı. Medya, üniversiteler, yargı ve yerleşik sermaye bu inancı kökleştiren söylemlere kaynaklık ederdi.
Koruma duvarlarının ardında büyütülmüş yerli sanayicilere ve işadamlarına da, bu model uygun gelirdi. Dünyanın en kalitesiz sanayi ürünlerini dünyanın en pahalı fiyatları ile yerli tüketicilere satarlar, dövizin sabit kura bağlandığı ve dolayısıyla bulunamadığı iç pazara, aldıkları tahsislerle egemen olurlardı.
Yazının devamı: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2014/01/28/kemalist-ideolojiye-cemaatci-orgutlenme-destegi-mi































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.