• İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 23 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 22 °C

Mehmet Niyazi'den: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Mehmet Niyazi'den: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa'nın ölüm yıldönümü gelip geçti; ne gazete ve dergilerde tek satır yazıldı ne de televizyon ve radyolarda bir program yapıldı.

Henüz gençlik çağına gelmemiş bir çocuk bacak kemiğinden rahatsızdır. Babası ölmüş çocuğun tek dayanağı annesidir. Romanda pek belli olmuyor ama annesi geçim sıkıntısından dolayı oğlunun yanında devamlı bulunamıyor; hastane kapılarında sıra beklerken, röntgen çektirmek, tahlil yaptırmak için oradan oraya giderken kahramanımızın acıları kat be kat artar. Yedi yıl hastanelerde süründükten sonra bacağının kesilmesi tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Bu haberi doktordan duyunca, ruhi durumunu, bacaksız halini hayal edip anlatırken insanın yüreği delik deşik oluyor. Okuyucu sanki kendi bacağının kesileceğini zannediyor. Fakat bacağını muayene eden bir operatör şunu söylüyor: "Durum iyi değil, ama bacak kesmek kolay, baltayı eline alan bu işi yapabilir, hekimlik ise kemik veremi teşhisi konmuş bu bacağı kurtarmaktır." Sonra merhamet dolu bakışlarını hastaya çevirir; sesi de iyimser değildir: "Birkaç ameliyat gerekebilir; dayanabilir misin?" diye sorar. Hastamız bacağını kaybetmemek ümidiyle "Dayanırım" der.

"Ağaçların bile sağlıklı oluşuna" imrendiğini belirten kahramanımızın durumu sağlıklı insanlarla mukayese edilince daha net bir şekilde karşımıza çıkacaktır. Uzaktan akraba olan emekli bir paşanın kızı olduğunu anladığımız Nüzhet'in sağlıklı oluşu kahramanımızın durumunu feci şekilde önümüze seriyor. O sırada kahramanımızın düçar olduğu kemik veremi hastalığının tedavisi yok; temiz hava, bol gıdadan medet umulmaktadır. Nüzhetler bağlık bahçelik, havadar Erenköy'de oturmaktadırlar; emekli paşa, akıllı olduğu için kahramanımızı sever; aldırdığı cinayet romanlarını ona okutup dinler. Kahramanımız pek çok gününü akrabalarının evinde geçirir; Nüzhet ile aralarında sevgi kıvılcımlanır. Kahramanımız Nüzhet'in kendisinden dört yaş büyük olmasının, hastalığının da şuurundadır; ne çare ki gönül ferman dinlemez. Bu dönemde Doktor Ragıp, Nüzhet'e talip olur; Nüzhet'le evlenip mesleği icabı Berlin'e gitmek ister. Tabii o zamanlar Avrupa, yalan dünyanın cenneti olarak telakki edilmektedir. Nüzhet'in annesi, aradaki yaş farkına rağmen Doktor Ragıp'ı iyi bir kısmet olarak görür. Nüzhet ise fazla istekli değildir. Annesi, Nüzhet ile kahramanımız arasında bir gönül ilişkisi olabileceğini sezer. Veremin bulaşıcı bir hastalık olduğunu, yakınlık göstermemesi gerektiğini sert bir dille kızına anlatırken kahramanımız bunları duyar ve artık Nüzhetler'de kalamayacağını anlar.

Bacağının kurtulması ümidiyle ameliyatlar dönemi başlar. Hastane köşelerinde yalnız kalmak ne kötü! Gariplik, acıları çekilmez hale getirir. Bir gün kahramanımız eve gelir; annesi evde yoktur; fakat ıslak, buruşuk mendilini görür; ağlamış olduğunu anlar. Acılarla olgunlaşan kahramanımız, çektiklerini annesine pek belli etmek istemez, annesi de duyduğu ızdırapları oğlundan gizler. Ah anneler; onlardaki yüreği anne olmayan bilmez; ancak Peyami Safa gibi bir dâhi sezer ve anlatır.

Kültür adamı, romancı olmak isteyen gençlerimiz Peyami Safa külliyatını ellerinin altında bulundurmalı, her fırsatta okumalıdırlar. Gerek üslup, gerekse roman tekniği bakımından "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" mükemmel bir eserdir. Peyami Safa'nın bu toprağın çocuğu olması, dilimizde bize hitap etmesi milletimiz için bir şanstır. Ondan yararlanmamak güneşin değerini idrak etmemektir.

02.07.2012 Zaman

Bu haber toplam 660 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim