Bazıları somut verilere ve geçmişteki tecrübelere dayansa da söylenenlerin çoğu komplo teorisi ya da siyasi eğilime göre tahmin mahiyetindeydi. Sonra araştırmalar da yapıldı ama ortaya somut bir sonuç çıkmadı. Genel kabul gören yaklaşım mutasyona uğramış hayvan virüsü olarak kaldı.
Ancak “laboratuvar sızıntısı” bir kavram olarak anlatıya ve literatüre girdi. Sadece biyologlar, doktorlar ve toksikologlar bu tür sızıntılar üstünde çalışmıyor, dünya siyasetin anlamaya ve anlamlandırmaya gayret edenler de kendi laboratuvarları olan zihinlerinin sızıntılarının dünyayı nasıl “kirlettiğini” tartışıyorlar. Realizm, liberalizm, medeniyetler çatışması gibi büyük anlatıların siyaset yapım ve siyaseti anlama süreçleri üstündeki zararlı etkilerine dikkat çekiyorlar.
Devamı: https://www.karar.com/yazarlar/mensur-akgun/laboratuvar-sizintilari-1589971
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.