• İstanbul 20 °C
  • Ankara 18 °C

Mevlanâ “ney”imiz, Mesnevî kimimiz olur?

Mevlanâ “ney”imiz, Mesnevî kimimiz olur?
Modern insan, sen, ben, hepimiz; biz kimiz? Bu dünyadaki varlığımızı kendimiz olarak sürdürmemiz öncelikle kendimiz, sonra herkes ve dahi tüm varlık için ne anlam ifade ediyor?

 Kendi kendini var kılacak kudrette ve yetkinlikte olmadığın açık olduğuna göre seni var eden bir belirleyicinin olması zorunludur. Durum böyle olunca var kılınma, burada ve bu şekilde yaşama amacını hiç irdelemiş miydin ey okur? Şüphesiz ki bunlar çetin sorulardır ve hiçbirimizin bu sorulara bir anda cevap vermesi mümkün değildir.

Günümüzde insandaki bu kendini anlamlandırma eksikliğini, kapitalizm kendi kavramlarıyla istila etmiştir. Her Müslüman bu gibi durumlar karşısında uyanık olup en büyük yaşam amacını kendisini tanımlamak olarak belirlemelidir. Detaylı incelenecek olursa her şeyin zıddıyla kaim olması kuralı gereğince insanın “kendi”ni tanımlaması “kendi olmayan”ı da tanımlamış olmasını gerektirir. Bu noktada “Müslüman olmak” devreye girmektedir. Çünkü İslâm’a göre kişinin mümin olabilmesinin şartı Allah’a, meleklerine, kitabına, peygamberine, ahirete ve kadere iman etmesinden geçer. Saydığımız ilkelerin hepsi insana mahiyetini de verir ki bu açıdan Müslüman olmak kendisini tanımlaması için bir anahtardır. Çünkü insan varlık ve inanç sistemini olması gerektiği gibi tanımladığında Rabbini, kendisini ve “var” olan her şeyi O’nun yarattığı hakikat penceresinden tanımlar yani kendisi ve kendisi olmayanı olması gerektiği gibi tanımış olur. Böylece kendisini ve kendisi olmayanı, yani mutlak kudret sahibi Hakk’ı hakkıyla tanımış olur. Peki, bunun anahtarı nedir? İnsan, kendisini ve Rabbini nasıl tanıyacaktır?

Bunun en doğru yolu kişinin İlâhî kelamı yani Kur’an-ı Kerim’i ve Hadis-i Şerifleri hakkıyla anlayıp hayatında tahkik etmesi yoluyla gerçekleşebilir. Bu noktada İlâhî kelamı doğru anlamak kadar kişinin hayatında uygulaması da önem ihtiva eder. Çünkü kişinin ancak amel ettiği kendisinden bir parça olur ve kişiye ancak amellerinin karşılığı verilir. İslâmî ilimler söz konusu olduğunda da mezkûr “tahkik” boyutunun doğru bir şekilde nasıl gerçekleştirileceğini inceleme şerefine tasavvuf nail olmuştur. Tasavvuf bu boyutuyla kaynağını naslardan almakla beraber onun bâtınî boyutta hakkıyla nasıl yaşama dahil edilmesi gerektiğini kendisine konu edinmiştir.

Tasavvuf işte günümüz “insan”ına bu noktada derman olmaktadır. Tasavvufun bu derman olma noktası insanın mahiyetini arama çabasında da görülmektedir. Tasavvuf eserlerinde insanın mahiyetini açıklamanın en güzel örneklerinden birisini de Mevlanâ’nın Mesnevî adlı eseri teşkil etmektedir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/hikmet/mevlan-neyimiz-mesnev-kimimiz-olur-h45734.html

Bu haber toplam 316 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim