Muharremi yeniden anlamak ve anlamlandırmak, Kerbela’yı doğru okumak ve doğru anlamakgerek…
Yıllardan 680, aylardan Muharrem…
“Yıllar geçiyor ki ya Muhammed, Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi, Eyvah o da leyl-i matem oldu.”
Mehmet Akif doksan sene önce yazdığı, “Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi” isimli şiirine bu beyitler ile başlar.
Alvarlı Efe Hazretleri de:
“Bu gün mâh-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar.
Bu gün eyyam-ı matemdir, bu gün âb-ı revan ağlar.
Hüseyn-i Kerbelâ’yı elvan eden gündür.
Bu gün Arş-ı muazzamda olan âli divan ağlar.
Bugün Âl-i abanın gülşeninin gülleri soldu,
Düşüp bir ateş-i dilsuz, kamu ehl-i iman ağlar…” diyerek hüznünü ifade eder.
Muharrem… hüzün gecesi… Kerbelâ… Hz. Hüseyin’in şehâdeti… Onun siyasî ihtiraslar uğruna acımasızca şehit edilmesi, peygamberimizi ve onun Ehl-i Beyt’ini seven müminleri derinden yaralamış, mümin kalpler yanmış, asırlar geçse de bu yangın ve gözyaşları dinmemiştir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.