Sinemada benim gözümü kamaştıran, başımı döndüren şey, şiirsel bağlantılar ve şiir mantığıdır. Sanatların en hakikisi ve şiirseli olan sinemanın sahip olduğu imkânlara en denk düşeni oymuş gibi gelir bana. (S.7)
Güne ilişkin belli izlenimler bizde birtakım dürtüler, uyaranlar, çağrışımlar yaratır; belleğimizde yer eden birtakım nesneler, durumlar vardır ama bunlar belirgin çizgilerden yoksun, tamamlanmamış, rastlantıymış gibi görünen şeylerdir. (S.11)
İDEAL HASRETİ
Ne için vardır, sanat? Kimin ihtiyacı vardır ona? Sanata ihtiyaç duymak diye bir şey olabilir mi? Bu soruları yalnızca ozanlar, sanatçılar değil, sanatı alan, daha doğrusu yirminci yüzyılda sanat-kitle ilişkisinin özünü çırılçıplak ortaya çıkaran deyişle, sanatı 'tüketen' herkes kendine soruyor ve bunlara bir cevap arıyor. (S.28)
İnsanoğlu hiç durmadan kendini dünyayla karşılaştırır ve bu dünyayı sahiplenmek için, idealindeki dünyayla bu dünyanın uyumlu olması için yanar tutuşur. Böylesi bir uyumun gerçekleştirilemez olması ve kendi 'Ben'ini yetersiz bulma, insandaki doyumsuzluğun ezeli kaynağıdır. (S.30)
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/muhurlenmis-zaman-kitap-notlari-k4543.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.