“Mucizeler mucizesi; Gazi haber göndererek soylu havacılarımızı Yalova’da kabul etmek istediğini bildirdi. Mühim yabancılar, amiraller, generaller, bakanlar resmi başkentlerinin talebi durumunda dahi sıklıkla bu kutsal inziva yerine yaklaşamamış, en azından günlerce beklemek zorunda kalmışken bu iki Amerikalı genç, Gazi’nin kendilerini vakit kaybetmeden onurlandırabilmesi için anında davet ediliyordu.”
Kabul öncesinde Başbakan İsmet (İnönü) övücü bir nutuk çektikten sonra ABD’li havacıların göğsüne Türk Tayyare Cemiyeti adına “elmaslarla süslü” birer nişan takmıştı. Sonra ver elini Yalova inzivagâhı. Gazi misafirlerine uçuş hakkında sorular yöneltir, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü (Aras) Fransızcaya, Shaw adlı elçilik görevlisi de İngilizceye çevirir.
Büyükelçi fırsatı kaçırmaz: bakanlığa telgraf çekerek Gazi’nin ABD Başkanı Hoover’i tebrik etmesinin iyi olacağı aklını verir. İlişkilerin düzelmesini iki taraf da arzulamakta değil midir? Nitekim TC Cumhurbaşkanı, ABD Başkanına şu “çok samimi” telgrafı çeker:
“Amerikalı kahramanlar Türk ulusunun kalbini sevinçle doldurmuşlardır. Başarmış oldukları harikulade işin sonunda bu cesur gençlerin yüzlerinde gördüğüm neşe ve azim ifadesi bana şu inancı verdi ki, insanlık için kazandıkları bu büyük zafer onlar için yalnız bir başlangıçtır. Asil ve muhterem şahsiyetiniz aracılığı ile bu büyük kahramanları yetiştiren şanlı ulusunuzu kutlamak benim için büyük bir zevktir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.