• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

Mustafa Kutlu'dan 'hicret' çağrısı

Mustafa Kutlu'dan 'hicret' çağrısı
Mustafa Kutlu 17 Nisan 2019 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan yazısında bizleri kapitalizmden kanaat ekonomisine hicret etmeye davet ediyor. Yazıyı önemine binaen alıntılıyoruz.

Elmalılı Hamdi Efendi “Müddesir” sûresinin baş kısmındaki 25 âyetin mealini şöyle dile getiriyor (Hak Dini Kur’an Dili).

“Ey örtüsüne bürünen / Kalk artık uyar / Sadece Rabbini yücelt / Elbiseni temizle / Pislikten sakın / Yaptığını çok görerek başa kakma / Rabbin için sabret / O sûra üflendiği zaman / İşte o gün pek zorlu bir gündür / Kâfirler için hiç kolay değildir / Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak / Hem ona bol servet verdim / Hem göz önünde oğullar verdim / Hem ona büyük imkânlar sağladım / Sonra da şiddetle arzu eder ki daha da artırayım / Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi / Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım / Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti / Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti / Yine kahrolası nasıl ölçtü, biçti / Sonra baktı / Sonra kaşını çattı, surat astı / Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı da / Bu dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir / Bu sadece bir insan sözüdür

“Hicret” sözlükte terketmek, ayrılmak, ilgisini kesmek anlamına geliyor. Ayrıca “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması”dır. Terim olarak Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye göçünü ifade eder.

Aylardır anlatmaya çalıştığım meselenin ne olduğunu söylemenin vakti geldi.

Âlete değil, âyete inanın.

Zihnen, fikren, kalben bir “hicret”e niyet edin. Çağdaş Küresel Medeniyetin ölçüp-biçip, defalarca ölçüp biçip – teknolojinin son imkânları ile ölçüp biçip burnumuza, aklımıza, bedenimize dayadığı hükümleri, imkânları terkedin.

Açıkçası sanayi (endüstri) ve teknoloji ile dünya hayatında kazanılan servet-konfor ve refaha “Hayır” deyin.

“Kalbin Sesi”ni dinleyerek yola çıkın, bu temiz niyet ve samimiyet çağdaş hurafelerle dolu aklınızı da yola getirecektir.

Hangi yol? Bunu hepimiz biliyoruz. Lütfen “Hangi İslâm” diyerek başımıza Attila İlhan kesilmeyin, kafaları karıştırmayın. Sorularla, yorumlarla, ayrıntının ayrıntısı felsefî ekollerle, beşer icadı ne varsa terkedip “İşittik ve iman ettik” noktasına varın. Bunun adı kocakarı imanıdır. Amentü’ye teslim olun.

“Teslim olmak” menfi değil, müsbet. Müsbet, çünkü sizi esaretten hürriyete taşıyacak. Bilim kilisesinin, aklın, materyalizmin, sermayenin, teknolojinin, menfaat ahlâkının (etik) nefsin, tanrıtanımazlığın, piramitlerin, nükleer güçlerin, uçak gemilerinin, sanal ekonominin, doların, gökdelenlerin, fabrikaların, uzay yolculuklarının, bilim-kurgu roman ve filimlerin, yazılımın ve dijitalin saymaya güç yetiremediğimiz milyonla çelik kafesin içinde çırpınmaktan kurtaracak.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/alinti/mustafa-kutlu-dan-hicret-cagrisi-h35429.html

Bu haber toplam 217 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim