¥
Tarihte Kerbela adına veya Hüseyin'in intikamı adına yeni Kerbela'lar gerçekleştirenler maalasef kimi Şiilerdir. Yavuz'dan anlatmaya başlayalım. Tarihte Holokost veya Reconquista gibi soykırımlar veya dini kırımlar yaşanmıştır. Holokost veya Reconquista'nın bir benzerini Şah İsmail İran'da yapmış lakin tarihçiler buna özel bir ad koymamışlardır. Şah İsmail'in yaptığı Kerbela'dan öte bir durumdur. Sünnileri kılıç zoruyla ve katliamlarla Şiileştirerek kitlesel hafızayı sıfırlamış ve nesillerin zincirini kırmış ve geride ataları için ağlayacak ve hesap soracak kesimlerin kökünü kazımıştır. Yavuz ise sadece dailerin ve Şah İsmail'in taraftarlarının şevketini kırmakla yetinmiştir. Yavuz'un tek suçu Şah İsmail gibi yapmamaktır. Şah İsmail'in kampanyasından geçerek zorla Şiileştirilenler geçmişlerini unuttukları için Şah İsmail'den hesap soracaklarına Yavuz'dan hesap soruyorlar. İnsafsızlık böyle bir şey olmalıdır! Yavuz önce Hıristiyan ahalinin çocuklarını Müslüman yapmak istemiş, karşısına Zenbilli Ali Efendi dikilmiştir. Dahili muhaliflerine karşı da devleti savunmanın ötesinde bir şey yapmamıştır. İran'da süreç tersine dönmesine rağmen Anadolu'da tarih kaldığı yerden devam etmiştir. Baybars Suriye'de Batinilere karşı Sünnileştirme kampanyası uygulasa da bu sadece teşvik mahiyetinde kalmıştır. 12 Eylül rejiminin Tunceli'de cami ve imam hatip okulu kurması gibi.
¥
Beşşar, asrın Yezid'i ve belki de Neron'udur. Suriye'de her yer Kerbela ve her gün Aşura'dır. Bunu slogan haline getiren İran hakikatine göre davranmıyor. Beşşar, Yezid rejiminin Suriye'de her günü Aşura haline getirmesine yardım etmektedir. Evsi Hoşenk isimli Kürt yazar Suriye'de her günün Aşura ve her yerin Kerbela olduğunu yazmıştır (http://www.almustaqbal.com/ storiesv4.aspx?storyid=535937). Demek ki bu benzetmeyi yapan sadece Erdoğan değil. Rejimden ayrılan ve kopan eski Başbakan Riyad Hicap da rejimi yalancı, düzenbaz ve kan içici bir rejim olarak nitelendirmiştir. Rejim vampir bir rejim olup Daraya gibi bölgelerde Ebu Süleyman Darani Camii gibi camilerde çoluk çocuk demeden yüzlerce insanı katletmiştir. Der Yasin'de Yahudilerce topluca öldürülen Filistinlilerin sayısı 100'ü geçmezken Suriye'nin her yeri Kerbela'ya dönüştürülmüştür. Yine eski kültür bakanlarından Riad Nassan Agha, Suriye'de Beşşar rejimi gölgesinde yaşananların Moğol ve Haçlı Savaşlarından sonra en büyük felaket olduğunu yazmıştır. Bu felaketi son asırlardaki Fransız işgali ile karşılaştırmak da ona göre mümkün değildir. Bunu ancak. Şam-Tahran ekseni yapabilir! (http://www.alittihad.ae/wajhatdetails.php?id=67652). Riad Nassan Agha Kültür Bakanı iken İstanbul'da yaptığı bir konuşmada Sultan İkinci Abdulhamit'e Müslümanlar olarak çok zulmettiğimizi söyleyen adamdır.
11.09.2012 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.