¥
Bu (ramazan) bayramında ülke genelindeki kaynama nedeniyle Beşşar bayram namazı için ne diğer şehirlere ne de başkanlık sarayına birkaç kilometre uzaklıktaki Emevi Camii’ne uzanabilmiş. Lakin bu defa namazda vukuatı çevresi değil bizzat Beşşar Esat’ın kendisi yapıyor. Bayramın birinci günü pazar günü Beşşar yakın çevresiyle birlikte Şam’daki Hamd Camiine geliyor. Etrafı pür silahlı. Bu da henüz Tartus’a sığınmadığını ve Kasyun Dağı eteklerindeki veya altında sığınaklarda yaşadığını gösteriyor. Namaz pozisyonu, çevresinin tamamen dağıldığını ve çekirdekten geriye neredeyse kimsenin kalmadığı gösteriyor. Yanında kala kala tosun vezninde Şeyh Hassun ve Vakıflar Bakanı Abdussettar Seyyid ve Dışişleri Bakanı Velit Muallim gibi birkaç kişi kalmış. Söylentileri yalanlamak babından bile olsa Faruk Şara ortalıkta görünmüyor. Beşşar’dan sonra Baas’ın ikinci adamı Abdullah Ahmer de tutuklanmış. Beşşar’ın hışmına uğramış. Beşşar, Baas’a bile neşter vurdu. Baas bile rejimden sadakatini sıyırdı. Rejimden kopma emaresi içinde olanlar birer ikişer tutuklanıyor ve göz hapsine alınıyorlar. Bunlardan birisi de uzun yıllar Baas’a hizmet etmiş olan Baas’ın ikinci adamı Abdullah Ahmer. Denildiği gibi, rejim siyasi açıdan tamamen tükenmiş durumda. Askeri açıdan da ülkeyi kontrol edemez halde.
¥
Beşşar’ın katıldığı Hamd Camiindeki bayram namazı ve hutbesi 11 dakikayı geçmiyor. Korku dağları Beşşar ve avenesini bekliyor. Adeta Beşşar at ve tank sırtında olmasa bile Hamd Camiinde korku namazı kılıyor. Korku bütün mafsallarına sinmiş. Bundan dolayı korku sarhoşluğu ile imamdan önce selam verdiği görülüyor. Gam değil. Zaten ‘Suriye’nin imamı benim önce veya sonra selam versem ne fark eder?’ diye düşünüyor olmalı. Korku ve sarhoşluk namazın seyrini etkiliyor. Bir zamanlar Küfe Valisi Velid de sarhoş olarak camiye gidip sabah namazını 4 rekat kıldırdığı ve cemaate “daha fazla kıldırayım mı?” diye sorduğu tarihin mahfuzatı arasındadır.
Suriye’de korku, pozisyon değiştirdi. Kimse Esat’tan korkmuyor buna mukabil Esat herkesten korkuyor. Humus’da çocuklar tank namlularını boru haline getirerek onlara salıncaklar kurmuş, salınıyor ve oynuyorlar (http://www.alarabiya.net/articles/2012/08/20/233223.html ). Tanklar çocukları bile korkutamıyor. Korku yer ve zemin değiştirmiş. Dünün korkutucuları korkuluk ve korkak haline gelmiş bulunuyor. Suriye’de devran değişiyor. (Bayram namazlarındaki seyirlik görüntüler için bak: http://www.youtube.com/watch?v=7MTvbBGLjZ4&feature=related , HYPERLINK "http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2012/08/19/154479.html" http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2012/08/19/154479.html)
21.08.2012 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.