Suriye olaylarının başında NATO Genel Sekreteri Rasmussen açıklama üzerine açıklama yaparak NATO olarak Suriye’de yaşananlara karşı herhangi bir müdahaleye niyetlerinin olmadığını söylemişti. Lakin buna ikna olmayan bazı İslami kesimler ve ulusalcılar NATO müdahalesinin eli kulağında olduğuna inanıyor ya da kendilerini inandırmak istiyorlardı. Şahsen bu algının yanlışlığını söylemekten dilimde tüy bitmişti. Ama bu algı sahiplerini ikna edememiştik. Şimdi 'NATO Suriye’ye müdahale edecek' dediğimizde bu ancak hayret uyandırır ya da gülüp geçilir. Çoklarına şaka gibi gelecektir. Lakin bu tez ve iddia ilk günlerde histerik bir algı operasyonuydu. Algı yönetmesi ve yönlendirmesi idi. Suriye rejimi de bunun üzerinden psikolojik harp yürüterek savunma duvarlarını tahkim etti. Dışarıya karşı bir savunma savaşı veriyormuş havasını yaydı ve izlemini uyandırdı. Zaten ilk günlerden itibaren küresel bir komplodan bahsediyor ve dünyanın Suriye rejimi karşısına topyekün dikildiğini ve seferber olduğunu iddia ediyordu. Halk da kendiliğinden harekete geçmemiş bilakis Bender Bin Sultan ve ABD devreye girerek halkı ayartmış ve kışkırtmıştı. Bugünden geriye baktığımızda bu tezin kimi aydınlar tarafından servis edildiğini ve seslendirildiğini görüyoruz. Muhaliflerin kimyasal silahlar kullanması gibi. Veya cihat nikahı gibi. Sanki kala kala fantezi niyetine üretilmemiş tek husus cephede cihat nikahı fantazisi kalmıştı. Ölüm tarlaları birilerinin fantezi dünyaları haline gelmişti. Biz de inanıyorduk. Bu olsa olsa bir aydın sefaleti olabilir. Bu da gösteriyor ki, aydınlar güdülmekte de halktan önce geliyorlar. Üstünlükleri varsa, iğfale edilme sırasındaki önceliklerinden olmalı. Tabii saf değillerse! Bunu başkalarının namına yaptılarsa, o da ayrı bir bahis.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/mustafa-ozcan/19486/nato-suriyeye-mudahale-ediyor































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.