• İstanbul 14 °C
  • Ankara 22 °C

Mustafa Uçurum: Ekim 2022 dergilerine genel bir bakış-3

Mustafa Uçurum: Ekim 2022 dergilerine genel bir bakış-3

Cins Dergisinde; Çağın Bulaşıcı Hastalığı Teşhir Dosyası

Hangi anlama çekilirse çekilsin, ya da nereden bakılırsa bakılsın teşhir, bir virüs gibi toplumun hücrelerine büyük bir hızla yayılıyor. Görünür olmanın ucu açık bir tezahürünü yaşıyoruz. Her yerde, her an, engellenemez bir teşhircilikle karşı karşıyayız. Cins dergisi 85.sayısında teşhir konusunu işliyor. Ne çok teşhir varmış diyoruz yazıları okudukça. İnsanların, görünür olmak gibi bir kaygı ile tam anlamıyla dağıldığı bir savrulma bu yaşanan.

Giriş Yazısından…

“Cins, bu ay, teşhir çağına gecikmiş bir eleştiri yapıyor değil. İnsan fıtratının temayülünü de hesaba katarsak sürdürmemiz gereken bir eleştiri yapıyoruz aslında. Her çağ ve çağın insanı, her kuşak ve mensuplarının düştüğü ya da düşeyazdığı bir çukur burası. İletişimin demokratikleşmesinin sonuçları. Nimet dediğimiz şeylerin dikkat edilmezse bizim için giderek nasıl bir belaya dönüştüğünün acı fotoğrafı. Bu yüzden İsmet Özel’in dizesini, yerini de koruyarak konumuz bağlamında kırmaya cüret ettik ve ‘vandal yürek göster ki alkışlanasın’ dedik. Buradayız.

Görünmeyenin yok olduğu bir yer burası. Gözden ırak olanın gönülden ırak olduğu da değil. Bir gönül yok çünkü artık. Gözden ırak olan, sadece gözden ırak olmakla kalmıyor, geri kalan için var olmaktan da uzaklaşıyor. Burası bir şey. Hepsi değil.”

Dosyadan…

Ejder Ulutaş- Tozpembe Karamsarlıklar Kumpanyası

“Modern hayat kendisine bir şekilde temas eden bireyleri hiç ölmeyecekmiş gibi tüketme, her an ölecekmiş gibi korkma duygusuyla kuşatmaktadır. Hiç ölmeyecek gibi hissettirerek eşyayı hayatın merkezine yerleştirmekte ve bunu teşhir ettirme motivasyonu üretmekte, böylece bireylerde eşyanın, mülkün, güncel versiyonlarını her an temin etme ihtiyacını zerk etmektedir. Ki nitekim modern kapitalizmin bugün pazarladığı en önemli ürün “ihtiyaç duygusu”dur. Bireylerde eşyaya dair ihtiyaç duygusu üreterek, onlara, bu eşyaların en güncel ve gösterişli halini temin etme dürtüsünü yüklemektedir. Bu yüzdendir ki bir telefonun en son sürümünün çıktığı akşamın sabahında, kıtlıktan çıkmışçasına ona saldıran kitlelerin varlığı artık yadsınamaz olmuştur. Her an ölecekmiş hissi ile de bireylerde kendi bedenlerine cephe aldıran anti-aging ürünler ve estetik cerrahinin türlü tonlarını piyasaya sürmektedir. Hayatın olağan akışı içerisinde sarkması ve deforme olması beklenen beden, seyirlik dünyanın bir tüketim nesnesine dönüşebilmektedir.”

Selahattin Yusuf- Acı Anlamlıdır Çünkü Vardır

“Türk edebiyatı 1850’lerde kendine güvenini kaybetmeye başladıktan sonra boşboğazdır artık. Çoğunlukla. Bırakalım 20. Yüzyıl’ı; 19. yüzyıl’da da en büyük zaferlerini -mesela Mai ve Siyah- kazandığında bile boşboğazdır. Teşhircidir. Ölçüyü yitirmiştir. Bugün tek başına İsmet Özel’in Türk edebiyatına uyguladığı ketumluğa rağmen öyledir. Annesini bilmemiş, emmemiş, şiirin memelerinden haberi bile olmayan bir evsiz çocuktur romanımız bugün. Sağlam kolunu paltosunun içinde saklayıp sakat numarası yaparak kaldırımda, açtığı mendilin arkasında üzgün oturmaklığı bundandır. Zarafeti -çünkü ölçüyü- kaybetmiştir. Yenisini bulamamıştır. Acısı yoktur. Onu edinebilecek gücü, kendi bedeninden, acının teşhiri ve boşboğazlığı çekip almıştır. Böylece kendi kendinin parodisine dönüşmüştür.”

İslam Can ile Söyleşi

İslam Can ile teşhir konulu bir söyleşi gerçekleştirilmiş. Sorular Samed Karataş’tan. Teşhir, toplum nazarında teşhir, görünür olmak, teşhir ve ahlak gibi geniş perspektifli bir söyleşi Cins okurlarını bekliyor.

“Teşhir toplumu kavramı kıymetli dostum Ejder Ulutaş’la birlikte yürüttüğümüz refleksif bir düşüncenin ürünüdür. Teşhir toplumu söyleminin oluşmasında, kuşkusuz birtakım sosyolojik bagajdan istifade ettik. Çünkü sosyoloji literatüründe zaman zaman ele alınan; dikizleme, imaj, gerçeklik, hipergerçeklik, simülasyon, sinoptikon, set, sahne, dijital panoptikon, şeffaflık, gösterişçi tüketim, benlik gibi konular, esasında yaklaşık son üç asırdır toplumlardaki mevcut durumun anlaşılması için üretilen kavramlardı. Baudrillard, Bauman, Berger, Veblen, Debord, Ellul, Goffman, Chul-Han, Niedzviecki gibi isimler de bu yeni toplumsal konjonktürü anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyordu.”

“Teşhir toplumu, bir kültür değişmesiyle bedenlenmiştir. Şüphesiz teşhir ya da teşhircilik tarihin hemen her döneminde görülen bir durumdur. Ancak son üç asır hem teşhir toplumunun temellerinin atıldığı hem de ete kemiğe büründüğü bir süreci ifade eder. Televizyon, telefon, bilgisayar, internet, giyim, moda, mimari, konut, araba gibi tüketim araçları, aynı zamanda kendi kültürünü inşa ederek, ahlâkî ve kültürel değerler üzerinde büyük değişimlere yol açmıştır.”

“1990’lı yıllardan itibaren hayatımıza giren ve bugün neredeyse yaşamımızın temel gereksinimlerinden birine dönüşen internet, teşhirin en önemli mecralarından biri haline geldi. Özellikle bugünün genç kuşakları için internetsizlik hali, bir nevi yaşamdan soyutlanmak anlamına geliyor.”

Bu haber toplam 376 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim