• İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

Mustafa Uçurum: Ocak 2023 dergilerine genel bir bakış-1

Mustafa Uçurum: Ocak 2023 dergilerine genel bir bakış-1

Hece’den Sait Faik Özel Sayısı

2023’ü 45. özel sayısı olan Sait Faik ile karşıladı Hece dergisi. Büyük bir heyecanla beklediğim bir özel sayıydı bu. Bugün öyküler yazıyorsam bunda Sait Faik’in rolü çok büyüktür. Öykü dili, modern Türk öyküsüne kattığı değer, hayatla öyküyü buluşturmadaki ustalığı ve elbette Adapazarlı olması benimle bu büyük öykücüyü buluşturan sebeplerden sadece birkaçı.

Hece, özel sayıları ile Türk edebiyatına eşsiz eserler kazandırıyor. Bu anlamda her zaman özel bir yeri var Hece’nin. Sait Faik sayısı da Ali Karaçalı editörlüğünde ve Prof. Dr. Ertan Örgen, Prof. Dr. Mehmet Narlı danışmanlığında hazırlanmış.

Yedi bölümde ele alınmış Sait Faik.

Birinci Bölüm: Hayat, Hatıra, Portre
İkinci Bölüm: Sait Faik’in Öykü Dünyasına Genel Bakış
Üçüncü Bölüm: Sait Faik’in Öykülerine Yakın Bakış
Dördüncü Bölüm: Soruşturma
Beşinci Bölüm: Şair Sait Faik
Altıncı Bölüm: Sait Faik’in Öykü ve Şiir Dışı Çalışmaları
Yedinci Bölüm: Kitaplar, Tezler, Kaynakça ve Bibliyografya

Ali Karaçalı’nın Sunuş yazısından…

“Sait Faik Abasıyanık. Türk öykücülüğünün yüz akı yazarlarından. Her dönem yeniden keşfedilen, hakkında belki de en çok kitap yazılan, tez yapılan ve yüzlerce araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısına/makalesine konu olan öykücümüz.”

Biz de bu özel sayımızla onu yaşamından sanatına, kişilik özelliklerinden, edebiyatımız içindeki yeri, etkisi ve farklı türler/disiplinler arasındaki yansımalarına, öykü dışında yazdığı şiir, roman, deneme ve diğer yazıları başta olmak üzere bütün cepheleriyle görmeyi, anlamayı, günümüz okuyucusuna/yazar adaylarına yeniden hatırlatmayı hedefledik. Eksikliklerine rağmen bu hedefe büyük ölçüde ulaşmış olmayı umuyorum.”

Benim de “Büyük Hikâyecinin Küçük İnsanları” yazımla katıldığım özel sayıdan altını çizdiğim satırları paylaşacağım.

Mehmet Aycı - Bir Fotoğrafı Sevmek

“Hikâyelerini önce kafasında yazdığını, sonra kâğıda geçirdiğini, iç içe hikâyeler yazılan, silinip yazılan, silinip yazılan, silinip yazılan, silinmese bile üst üste yazılan, yüzünü göğe bakar şekilde tahayyül ettiğimizde tuhaf, tılsımlı bir yazı tahtasını andıran alnı söylüyor her şeyden önce.”

“Yüzünde ne çok kuş var: Kaşların üst çizgisi bir kuş. Kaşlar başka bir kuş. Üst göz kapakları başka bir kuş. Kirpik çizgileri başka bir kuş. Alt kirpikler başka bir kuş. Gözaltları başka… Yanaklardaki çıkıntılar pike yapıyor. Üst dudak ayrı bir kuş.”

Fahri Tuna- Ödünsüz Yalınlık: Sait Faik

“Sait Faik Bir İstanbul yazarıdır. Bir adada (Adapazarı’nda) doğdu, bir adada yaşadı, bir adada öldü (Burgazada).”

“Doğrusunu söylemek gerekirse, bütün soylu kalemler dünyaya, olaylara, insanlara hayretle bakmak üzere gelmişlerdir. Sait için, yakın dostu Fikret Ürgüp, tam da bunu söylemektedir: O dünyaya hayretle bakmaya doğmuştur.”

“Yalnızlık her yazarın ilacıdır. Şifasıdır da. Eyvallah. İşin içine bir de umutsuzluğu katın. Ortaya nasıl mı bir sonuç veya hüküm çıkıyor? Cahit Irgat’ın Türkçesiyle cevap verelim: Seni yalnızlıklar öldürdü Sait, seni umutsuzluklar öldürdü.”

Ayşe Ertuş - Anıların Gölgesinde Ölümsüz Sait Faik

“Türk edebiyatının en önemli hikâyecilerinden biri olan Sait Faik Abasıyanık, kırk yedi yıllık ömrüne acısıyla tatlısıyla birçok anı sığdırmış ve bunlar pek çok sanatçının dimağında ölümsüzleşmiştir. Onun sanatçı dostlarının anıları sayesinde görüp okuyabildiğimiz Sait Faik, hikâyelerinde anlattığı insanlar, hikâyelerin geçtiği mekân ve zamanı gerçek hayatında görmüş, geçirmiş ve yaşamış bir karakterdir. Bu bakımdan anlatılarının, karakterlerinin gerçek üzerine işlendiği söylenebilir. Bu tutum ve kararlılık yazınsal bağlamdaki ustalığı ile birleşince hikâyelerindeki sıcaklık ve sıradanlık gerçek hayatın bir yansımasıymış gibi ortaya çıkmıştır.”

Muharrem Dayanç - Adapazarlı Sait Faik

“Adı şehirle özdeşleşen bir yazar sorulunca, Adapazarı’nda yaşayan hemen herkesin aklına Sait Faik gelir. Buralı olmayanlara veya şehre dışarıdan gelenlere/ bakanlara da aynı soru sorulsa, yine akla gelen ilk insan odur. İçten ve dıştan bakış bu yazar etrafında birleşir. Böyle bir sevgi öncelikle yazdıklarıyla ilgili olmalıdır ama onun halktan, küçük insandan, eşitlikten, ezilenden yana olan, iyi niyetten, açık sözlülükten, alçak gönüllülükten ayrılmayan mizacı da hesaba katılınca bu çok yönlü sevgi ve saygının kaynağı daha iyi anlaşılır.”

Alâattin Karaca - Serâzat Hikâyeci Sait Faik

Hikâyede alışılmış kalıpları kırdı Sait Faik, tıpkı İkinci Yeni’nin şiirde yaptığı gibi, önce egemen gerçeklik algısını parçaladı, zihni hikâye yazarken, oradan oraya sıçradı durdu, realitenin sıfır noktasında hiç kalmadı, kalamadı, zaman, mekân ve insan arasındaki doğrusal, neden-sonuç ilişkisine dayalı silsileyi ters yüz etti. Bu yönüyle hikâyeleri çizgisel, ardıl bir teknik yapı arz etmez. Abasıyanık, hikâyelerinde aylak bir flaneure benzer. Bu flaneur, kapalı yerlerde durmaz, zihni ardıl olarak çalışmaz, sürekli oradan oraya uçar, “Hist Hişt”e, “Öyle Bir Hikâye”ye, “Çarşıya İnemem”e bakın, yerinde duramayan, kapalı mekânlardan pek de hazzetmeyen sürekli dolaşan bir anlatıcı göreceksiniz, tıpkı “İki Kişiye Bir Hikâyede”ki Barba Yakamoz gibi evde oturamayan bir anlatıcı. Söz konusu hikâyede; “Sen evden hoşlanmıyorsun Barba Yakamoz dedim.” der anlatıcı Barba’ya. Balıkçının verdiği “Hiç, hiç (…) Ben evden hoşlanmıyorum.” (Abasıyanık, 2007a: 43) şeklindeki cevap, aslında Sait Faik’i de anlatmaktadır. Bedeni gibi zihni de sabit bir yerde durmaz Abasıyanık’ın, düzenli akmaz, kurallara, gerçeklik anlayışına karşı gelir, kendini muhayyilenin akışına bırakır, tıpkı hayat gibi kendince, avare yol alır hikâyeleri…

Devamı: https://www.dunyabizim.com/ocak-2023-dergilerine-genel-bir-bakis-1-makale,2747.html

 

Bu haber toplam 183 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim