• İstanbul 14 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 11 °C

Namık Açıkgöz'den: Fen bölümleri elimizde patladı

Namık Açıkgöz'den: Fen bölümleri elimizde patladı
Ne bekliyordunuz?... Patlamayacak mıydı yani?...

Fizik, kimya ve biyoloji bölümleri, maliyetli bölümlerdir. Buralarda kurulan laboratuarlar milyarlara mâl olur. Şimdi milyarlarca liralık yatırım boşa gidiyor, farkında mısınız?

Durumun vehâmetini anlamışsınızdır. 

Yıllardan beri devam ede gelen ihmal, plansızlık ve amaçsızlık, nihayet patladı!… Milyarlarca liralık yatırımlar havaya gitmeye başladı. 

Vaktiyle, "Fizik, kimya, biyoloji gibi bölümler, Batı'ya pazar oluşturma bölümleri hâline geldi. Sadece Batı'nın pazarı olmaktan kurtulmamız lâzım." demiştik de, lafımız, davulcu yellenmesi mesabesinde kalmıştı.

Daha geçen gün, 29 Temmuz tarihli yazımda, "Formasyon meselesini halledin; yoksa bu bölümlere öğrenci gelmeeeez!..." dememiş miydik?... Böyle dememiş ve "Şimdi Bakanlığın ve YÖK'ün şapkayı önlerine koyup düşünmesinin vaktidir. Ya dolmamış kontenjanlarla boş sınıflar oluşacak ve bütün yatırımlar boşa gidecektir veya formasyon konusu halledilip sınıflar doldurulacaktır." diye ilâve etmemiş miydik?

İşte gördünüz!...

"Sıfır" çeken bölümler, 3 netle girilen bölümler var. 213 puanla girilen fizik bölümü var millet!... 

(Geleceğin bilim adamları, 3 netle giren gençler arasından çıkacak… Hani bu bölümler, bilim adamı yetiştiren "Temel Bilimler"di ya!... Ve bu bölümlerden mezun olanlara geleceğin bilim adamı gözüyle bakardık ya!... Bakın işte!... Alın, görün geleceğin bilim adamlarını!... Böyle giderse Türkiye "Ortanın altında zekâ seviyeli bilim adamları cenneti" olacak ve dünyayı kendimize güldüreceğiz.)

Kontenjanların dolmamasının tek sebebi, elbette sadece formasyon verilmemesi değildir. Yanlış planlama, isabetsiz yatırımlar, esası-zemini olmayan bilim zihniyeti, taşra politikacılarına mahkûm edilmiş savruk yatırımlar… Daha pek çok sebep sayabilirsiniz. Sebep tek de olsa, çok da olsa, bir yanlış kapımıza dayanmıştır ve bunun böyle olacağını 29 Temmuz günü de söylemişiz ama dinleyen olmamış; yazdığımız, davulcu yellenmesi gibi ortada kaynayıp gitmiş…

(Valla sevgili okuyucum, söylediklerimizin kâle alınmadığını gördüğümüzde, "Hiç bişi yazma lan!... Bırak her şeyi; zevk ü safana bak!..." diyesim geliyor ama "benden içerü" olan "ben", "Yılma!... Yaz!..." diyor.)

8 ay "Formasyon verilmeyecek" konusu tartışılsın; bu olumsuzluk gençlerin beynine kazınsın; sonra tercihler haftası öncesi, yarım ağızla "Formasyon konusunu halledeceğiz." deyin. Olmaz arkadaşlar!... İşte gördünüz o bir-iki hafta yetmedi ve pek çok bölüm bu sene avara kasnak olacak…

Formasyon konusunu kaç defadır yazdık. İki çözüm yolu var: Ya pedagojik formasyonu Açık Öğretimle bütün mezunlara vereceksin veya mezunların atamasını bakanlık yapacak ve stajyerlik döneminde "Hizmet İçi Eğitim" ile formasyon vereceksin.

***

Bu vahim durumda, YÖK'ün yerine ben olsam ne yaparım?

Üniversiteleri toplar ve derim ki, "Bu bölümleri şimdilik kapatmıyoruz arkadaş!... Gençler için üniversitenizi ve bölümlerinizi câzip hâle getirme işi, sizin işiniz. Üniversitelerin başarısını, kontenjan doldurmayla ölçeceğim; dolduramayan üniversiteden hesap soracağım. Dağılın marş marş!..."

O zaman belli olur başarılı üniversite, sıradan üniversite. 

***

İnşallah bu yazım da davulcu meselesine dönmez.

27.08.2012 Habervaktim.com

Bu haber toplam 420 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim