Bir ülkede siyasetin bütün taşları yerinden oynayacak, hemen tüm aktörleri içine alan bir hesaplaşma süreci başlayacak ve tüm bunlardan o ülkenin sermaye yapısı, ekonomik modeli etkilenmeyecek, herkes istediği gibi yoluna devam edecek öyle mi!
Kuşkusuz her kavganın bir bedeli var. Kim nerede duruyorsa ve bundan bugüne kadar ne elde etmişse, yeri geldiğinde bunu kaybetmeyi de göze almış demektir. Türkiye’de bizim adına ‘büyük sermaye’ dediğimiz, kabaca İstanbul merkezli olarak tarif edilen yapının, her krizde küçük hasarlarla yoluna devam etmesi, bir şekilde kendisini sağlama alması, bugün yaşanan kriz için geçerli mi? Bir başka soruyla yaşanan çatışmanın sonunda ortaya çıkacak yeni siyasi mimari, aynı zamanda kendi ekonomik modelini üretmeyecek mi?
Bu sorunun bugüne kadar doğru dürüst tartışılmadığını elbette biliyorum. Esasen bunu tartışma gündeminin dışına taşıyan bir ‘akıl’ olduğunu da düşünüyorum. Daha açık ifadeyle, herşeyin salkım saçak ortalığa döküldüğü bir dönemde, birileri sanki sermaye çevreleri ve ekonomi bunun dışındaymış gibi görmemizi istiyor. Çünkü şu günlerin moda deyimiyle ‘günün sonunda’ yine aradan sıyrılıp yoluna devam etmek niyetindeler.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/guclu-siyaset-yeni-ekonomi/yazi-845801































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.